Çakıcı’yı vurmak için tim hazırladılar
Alaattin Çakıcı’yı öldürmek için bir tim hazırlandığı, yakın adamı Çağlar Temel’den sonra sıranın Çakıcı’da olduğu iddia ediliyor. Alaattin Çakıcı’nın
Alaattin Çakıcı’yı öldürmek için bir tim hazırlandığı, yakın adamı Çağlar Temel’den sonra sıranın Çakıcı’da olduğu iddia ediliyor.
Alaattin Çakıcı’nın yakın adamlarından kozmetik firması sahibi Kemal Çağlar Temel cinayetinde 17 kişi tutuklandı. Ancak ikinci hedefin bizzat Alaattin Çakıcı olduğu ortaya çıktı.
Tutuklananlar arasında, Mayıs 2023’te Üsküdar’daki ‘barış yemeğinde’ ağabeyi ve amcası öldürülen Serkan Kazan da bulunuyor.
Tetikçi ise cinayeti soran bir isme, “Dayı böyle istedi” cevabını verdi. Dayı olarak nitelenen kişi “Dalton Sabo” ya da “Serhat Azat” lakaplı Sinan Memi.
KEMAL ÇAĞLAR TEMEL CİNAYETİ VE ÇAKICI
Kemal Çağlar Temel 10 Eylül günü, saat 10.15’te, motosikletinden inip iş yerine girmek üzereyken, maskeli bir saldırgan tarafından öldürüldü.
Cinayetin nedeni halen daha sır ancak bu sırrı aydınlatabilecek bilgiler henüz dava dosyasına yansımasa da okumakta olduğunuz dosyada mevcut.
Tetikçi Şahin Şimşek ve 8-10 kişilik bir grup bir süre önce Zeytinburnu’ndaki bir eve yerleştirildi. Bu durum cinayetin muhakkak işlenmesi yönünde büyük bir kararlılığın ve organizasyonun olduğunu gösteriyor.
Olay günü tetikçi Şahin Şimşek ile gözcü M. Taha Demir, Temel’in Üsküdar Burhaniye’deki iş yerine gittiler. Temel motosikletini parkettikten sonra gözcü haber verdi, tetikçi kurşun yağmuruna tuttu. Bizatihi öldürmek için yapılan atışlardı bunlar.
KAZANLAR ÇETESİ OTELDE
Tetikçi Şimşek, cinayeti işledikten sonra Ercan Çalışman’ın kullandığı ve birkaç sokak ileride kendisini bekleyen ticari taksiye bindi. Gözcü Taha Demir de taksinin içindeydi.
Ticari araç gözcü ve tetikçiyi Ataşehir’deki İstanbul isimli otele götürdü. Otelde suikast ekibini bekleyen kişi Kazanlar suç örgütünün lideri Serkan Kazan’dı. Otel de zaten Serkan Kazan’a aitti.
Serkan Kazan’ın abisi Erkan Kazan ve amcaları dahil 4 kişi Üsküdar’daki ünlü barış yemeğinde çıkan çatışmada öldürülmüştü.
Serkan Kazan, yeraltı dünyasında Sedat Peker’e yakınlığı ile bilinen İbrahim Gümüştekin’in altındaki bir figür. Serkan Kazan 2023 yılında Sedat Peker grubuna yaptığı bir hata nedeniyle Peker grubunun ölüm listesine girmiş, araya İbrahim Gümüştekin’in girmesiyle canını kurtarmıştı.
(Eşref Saral ve Adnan Şenses)
VE SARALLAR’IN ADAMI ADNAN ŞENSES DEVREYE GİRİYOR
Tetikçi Şahin Şimşek, Serkan Kazan’ın oteline girdikten kısa bir süre sonra çok kritik bir gelişme yaşandı. Tetikçi Şimşek otelden çıkarak kedisini bekleyen Adnan Şenses’in kullandığı Mercedes marka araca bindi. Araç, Şimşek’i sadece 400 metre taşıdı ve emekli polis Adnan Helete’nin korsan taksisine teslim etti.
Adnan Şenses’in kritikliği Sarallar Grubuna yakınlığından kaynaklanıyor. Saral ailesinin köklü isimlerinden Eşref Saral’a yakın biri. İkilinin farklı mekanlarda onlarca kez biraraya geldiği, yedikleri içtikleri görülebiliyor. Ayrıca Şenses, Sarallar ailesinin yeni nesil üyelerinden Fatih Saral’la da samimi. Yine Şenses’in, İstanbul Organize Şube’de çekilmiş fotoğrafı bile var. Yeraltı dünyasından bir figürün organize şubede hatıra fotoğrafı çektirmesi hayli ilginç.
(Adnan Şenses ve Fatih Saral)
SARALLAR ÇAKICI’YA OPERASYON MU YAPTI
Tetikçiyi 400 metre taşıyan Adnan Şenses’in olayın içine girmesi ve soruşturma çerçevesinde tutuklanması, Saral bağlantıları düşünüldüğünde konuyu ilginç bir noktaya çekiyor.
Çakıcı grubu ile Saral ailesi arasında geçmişten beri gerilimli ve hiç sıcak olmayan bir ilişki oldu. Çakıcı’nın en yakın adamlarından, hatta MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi ziyaretinde yanında götürdüğü tek isim olacak kadar önemsediği Çağlar Temel’i ortadan kaldırma emrini verenin Sarallar olup olmadığı, bu bağlantı nedeniyle kafaları karıştıran bir konu.
Konuştuğum kaynaklardan çok azı bunu teyid ederken, çoğunluk konuya Saralların karışmasının tamamen bir tesadüf olduğu görüşünde.
Güvenilir bir kaynak; Adnan Şenses’i suikast organizasyonunun içine sokan kişinin otelin sahibi Serkan Kazan olduğunu söylüyor.
Şenses ifadesinde olayı şöyle anlatıyor:
“Ben ticari taksi şoförüyüm. Benim olayla ilgim yoktur… Ben İstanbul isimli otele Tamer’in (Elmas) yönlendirmesiyle gittiğimde Serkan Kazan oteldeydi. Yanımıza esmer maskeli bir çocuk geldi. Tamer beni tekrar arayarak çocuğu iki dakikalık bir mesafeye bırakmamı istedi. Bunun için hesabıma 5 bin TL havale etti. Ben konum çok yakın olduğu için özel aracımla gelmiş olduğum otelde 400 metre ileriye giderek gri şavrole marka araca yanaştım. Şahıs inip araca bindi. Aracımdan inerken gömleğinin koluyla kapıyı açmaya çalıştı. Parmak izini kaçırmaya gayret ettiğini düşündüm. Olay günü İstanbul’da böyle bir cinayet işlendiğinden haberim yoktu.”
Ancak Şenses’in olayla bağlantısı burada bitmiyor. Şenses ikinci kez aranıyor:
“Tamer(Elmas) beni arayarak karşıda müşteri olduğunu söyledi. Osman’ı (Cinayetin azmettiricisi olarak anılan Boran Deniz) almaya kendi aracımla gittim. Aldıktan sonra dönüşte Osman sürekli telefonla irtibat halindeydi. Bana kalacak yerinin olmadığını bende kalıp kalamayacağını sordu. Ben de kabul ettim. Sonrasında alışverişe gittim. Ben Osman’ı evime bırakıp alışverişe gittim. Döndüğümde polisler tarafından site önünde yakalandım.”
(Sinan Memi-Dalton Şabo-Serhat Azat isimli kişi)
BÜTÜN YOLLAR DALTON ŞABO’YA ÇIKIYOR
Peki bu cinayet neden işlenmiş, Çağlar Temel neden öldürülmüştü?
Yeraltı dünyasında konuşulana göre Çağlar Temel, yeni nesil mafya grubu Daltonlarla bir gerilimin içerisine girmişti. İnfaz emrini de Daltonlar grubunun şuanki güçlü ismi Dalton Şabo ya da yeni lakabıyla Serhat Azad isimli Sinan Memi vermişti.
Sinan Memi, Çağlar Temel’i kendilerine ait bilgi ve saklanma konumlarını düşmanlarına sızdırmakla suçluyordu. Memi, Temel’in Alaattin Çakıcı grubunun kilit bir figürü olduğunu biliyor, kendilerine yapılan hatadan Temel kadar Çakıcı’yı da sorumlu tutuyordu.
Bu sepeple ilk önce Çağlar Temel’in infaz emri verildi. Zaten savcılık dosyalarında Sinan Memi (Dalton Şabo) ismi açıkça geçtiği gibi bu isim sorgu sırasında soruluyor da. Cinayetin organizatörü olarak suçlanan Osman kod adlı Boran Deniz de “Sinan Memi”yi tandığını inkar etmiyor.
Tetikçi Şahin Şimşek de “Dayı böyle istedi” gibi ifadeler kullanıyor, cinayet sonrasında.
Tetikçinin profiline yaşına baktığımızda da Daltonlar Grubunun kullandığı kişilere oldukça uyuyor.
ÇAKICI’DAN ÇOK KRİTİK HAMLE
Çağlar Temel’in öldürülmesinden sonra Dalton Şabo’nun ikinci hedefi Alaattin Çakıcı. Yeraltı dünyasında bununla ilgili hazırlıkların başladığı net olarak konuşuluyor. Ancak cinayetin hemen sonrasında Çakıcı’dan kritik bir hamle geldi.
Cinayetin ardından Çakıcı isminin Çağlar Temel’le anılmaması için önce sessiz kaldı. Ardından benim X hesabımdan Çakıcı ve Çağlar Temel’in yakınlığını gösteren fotoğrafları yayınlamamın ardırdan ilk hamle avukat üzerinden geldi. Çağlar Temel’in avukatı müvekkilinin öldürülmesinin Çakıcı ile ilgili olmadığını söyledi. Ancak bu açıklama ikinci etapta Çakıcı’yı hedef alacak saldırıyı durdurmaya yetmeyecekti.
Yeraltı dünyasında tecrübeli Alaattin Çakıcı net hamlesini yaptı ve Çağlar Temel’i tanıdığını, kaybına üzüldüğünü ancak Temel ile hiçbir iş ilişkisi olmadığını açıkladı.
Bu açıklama “Himayem altındaki adamı öldürmüş olsanız da kanının peşine düşmeyeceğim” açıklamasıydı.
Açıklama Dalton Şabo-Serhat Azad ya da gerçek ismiyle Sinan Memi için kabul edilebilir düzeyde bir açıklamaydı. Ve Çakıcı’ya yönelik bir hamle yapılmasından vazgeçildi.
YENİ NESLİN HESABI KİTABI YOK
Bu durum bize yıllar önce Çakıcı’nın yeraltı dünyasında yükseliş dönemini hatırlatıyor. O dönem yeraltı dünyasının en güçlü ismi Dündar Kılıç’tı. Karşısına çıkan isim ise sonrasında damadı da olacak Alaattin Çakıcı’ydı.
Kılıç, Çakıcı damadı olsa da kendisini hoşgörmüyor, aşırı saldırgan, racon bilmez biri olarak görüyordu. Üstelik ideolojik ayrılıkları da vardı. Kılıç solcu, Çakıcı ise Ülkücüydü.
Damat-Kayınpeder ilişkisi bir süre çatışmayı ertelese de nihayetinde Çakıcı önce Dündar Kılıç’ın kızı yani kendi karısı Uğur Kılıç’ı öldürttü. Ardından “Sıra Dündar Kılıç’ta” açıklamasını yaptı.
Çakıcı yeni nesildi, gençler için fenomendi, Ülkü Ocaklarından sınırsız insan kaynağına sahipti. Dündar Kılıç’ı yaşlılığı döneminde yakalamış, köşeye sıkıştırmıştı. Kılıç boyun eğmek zorunda kaldı. Hayatının son günlerini evden doğru dürüst çıkmadan tamamladı ve kanserden öldü.
Tarih şimdi tekerrür ediyor. Çakıcı’nın karşısında kendisinin dahi hayal edemeyeceği kadar hesapsız yeni nesil mafya grupları var. Ne Çakıcı’nın ne başka bir yerleşik mafya ailesinin otoritesini tanımıyorlar. Ne Dündar Kılıç gibi sol ne Çakıcı gibi Ülkücü bir ideolojileri de yok. Dönemin ruhuna uygun olarak tıpkı Tayyip Erdoğan gibi sadece kendilerini düşünüyor, güçten başka bir değer tanımıyorlar.
Çakıcı, bu yeni neslin karşısında duramayacağını, ironik biçimde eski kayınpederi Dündar Kılıç gibi anlamış durumda. Tek fark, Kılıç kendini eve hapsederken, Çakıcı kendini teknesine hapsetmiş olması.