Yenidoğan Çetesi Hakkında Herşey

Yenidoğan bebekleri hastanelerde ölüme sürükleyen Yenidoğan Çetesi hakkında tüm bilgiler…

Yenidoğan bebeklerin sağlığını bozarak yoğun bakıma sokulması, bebeklerin kasten öldürülmesi şeklinde patlayan skandalda ondan fazla hastanenin ruhsatı iptal edildi. Bugüne dek onlarca skandalın ve rezaletin üzerini örten hükümet ne oldu da bu çetenin üzerine gitme talimatı verdi üstelik ucu AK Partili bazı isimlere dokunmasına rağmen.

YENİDOĞAN ÇETESİ SAVCILIK VE CİMER EKSENİ

Yenidoğan çetesi savcılığa operasyondan 15-18 ay kadar önce savcılık ve emniyete şikayet edilmiş. Tabi sadece şuan yakalanan çete değil, Türkiye’nin farklı yerlerinde farklı hastaneler şikayet konusu. Hiçbir adım atılmadığı gibi konu Cimer’e de bildirilmiş.

1.5 sene yaprak kıpırdamamış ve bu süreçte bilinen 12 bebek katledilmiş. Sakat kalanlar, taburcu edildikten sonra ölenler de var tabi.

NE OLDU DA HÜKÜMET YENİDOĞAN ÇETESİNİ PATLATTI

Yenidoğan çetesini patlatmak Hükümete de negatif yazdı. Her türlü yolsuzluğu, usülsüzlüğü, skandalı kapatmada mahir olan; medya, yargı ve devletin her kademesine hakim olan iktidar ne oldu da Yenidoğan Çetesi soruşturmasına yol verdi?

Aslında olay kontrollü bir hamleydi. Tıpkı Köfteci Yusuf olayı gibi. Ama kontrolden çıktı. Ve olayın temelinde bir çökme hikayesi var. Herzaman olduğu gibi.

SAĞLIKTA TÜM RANTI ELE GEÇİRME GİRİŞİMİ

Ekonomik durum nedeniyle yeni dev inşaat projeleri yapıp vurgunu buradan yapamayan iktidar, yerel yönetimlerin de kaybının ardından; ülkenin yapmak zorunda olduğu harcama alanlarına yöneldi uzun zamandır. Bunların birincisi Savunma Sanayi, ikincisi Sağlık, üçüncüsü Eğitim.

Ülke ne olursa olsun bu alanlara para harcamak, buralara kaynak aktarmak durumunda ve bu üç alan da iktidar tarafından adım adım parselleniyor. Sağlık bütçesi, uzun süredir özel hastanelerin lehine düzenlemelerle bir rant alanına dönüştürülmüştü. Yenidoğan Çetesinin patlaması da aslında bu rant alanını genişletme çabası nedeniyle kontrollü biçimde patlatıldı ama kontrolden çıktı iş.

REYAP HASTANESİ BODRUM

Yenidoğan Çetesinin içerisinde hastanesi kapatılan Reyap Grubu var. Bu hastane 5 kardeşe ait. Ailenin Kalamış sahilde Wyndham Grand Istanbul Kalamis Marina Hotel yatırımları var, Taksim’de otelleri vs. Kardeşlerden ikisi ise Rusya ile deri ticareti yapıyor.

Bu aile birkaç hastanenin ardından Bodrum’da devasa bir Reyap Hastanesi açmak için inşaata başladı. Esenyurt’taki hastaneleri Arap müşterileri de çektiği için iyi para kazanıyor. Bodrum da nüfusu yüksek ve bu çapta bir hastane olmadığı için etraftaki turizm kaynaklı müşterileri de çekecek bir yatırım.

(Bodrum’da inşaatı devam eden Reyap Hastanesi)

Erdoğan ailesinde sağlık işleri Emine Erdoğan’dan sorulur. Ailede herkesin sorumluluk alanı var. Erdoğan ailesi aracılarla Bodrum Reyap Hastanesini kendilerine devretmelerini talep ediyorlar. Aile vermiyor ve süreç başlıyor.

Reyap Hastanesi üzerine çalışma talimatı verilince Emniyet önce eldekilere bakıyor. Yani sisteme kayıtlı şikayetlere. İnternetteki şikayetvar sitesinden tutun da hem savcılığa hem de Cimer’e yapılmış şikayetler var.

Bunlar merkeze alınarak bir çalışma yapılıyor ve uygun savcıya paslanıyor. Günümüz Türkiye’sinde hiçbir savcı sağlık gibi her tarafından siyaset fışkıran bir alanda böylesine sert bir dosyaya girmez. Tek istisna arkasında siyasi irade varsa.

Savcı siyasi iradenin talimatlandırmasıyla dosyayı hazırlıyor. Tabi olayın merkezinde Reyap yok. Merkezde Yenidoğan Çetesi var ve birçok hastaneyle iş yapıyorlar. Sadece Reyap’ı aradan cımbızlamak dikkat çekeceği için araya birkaç hastane konuyor. Erdoğan’la problemli hatta hafif protest ayrılan eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun hastanesi de katılıyor soruşturmaya.

Müezzinoğlu, 15 Temmuz sürecinde “Bunlar Tayyip Erdoğan’ı zehirlemeye çalıştılar” diye bir yaranma hikayesi uydurmuştu ama bakın kendi hastanesinde masum bebekler zehirlenerek öldürülmüş.

Hükümet daha birkaç yıl evvel Reyap Hastanesine Sağlık Bakanlığı ve UNICEF işbirliğiyle “bebek dostu hastane” ünvanı vermişken, iş çökmeye direnmeye gelince Reyap’ın tüm kirli çamaşırlarını araştırmaya giriyorlar. Bodrum Reyap’ı alabilseler Yenidoğan Çetesi vs hiçbirşey ortaya çıkmayacaktı.

SAVCI KÜÇÜK BİR OPERASYON ÇEKİYOR HÜKÜMETE

Yenidoğan çetesinin kilit ismi Mustafa Kemal Kemal Zengin’in MİT Başkanı dahil tüm siyasilerle fotosu olduğu konusunda hükümeti uyarsa iş belki bu noktaya gitmez. Daha kontrollü davranılır. Sanırım bu noktada savcının hafif MHP’liliği tutmuş.

İL MÜDÜRLERİ DEMEK BİLAL ERDOĞAN DEMEK

Erdoğan, kendisinden sonra yerine Bilal Erdoğan’ı seçtiği için onun önerdiği isimleri atıyor bürokrasiye. Oğlunun ekibinin devlete yerleşmesini istiyor. Mevcut Sağlık Bakanı doğrudan Bilal Erdoğan’ın talebiyle atandı. İstanbul İl Sağlık Müdürü de öyle. Aslında farklı kurumlardaki pekçok il müdürü pozisyonu böyle. Mesala İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü gibi.

Kontrollü patlatılması hesaplanan Yenidoğan Çetesi işi tıpkı Köfteci Yusuf gibi hükümetin elinde patladı. Köfteci Yusuf olayında halk “domuz eti” gibi hassas bir noktadan girilmesine rağmen toplum tam tersi tepki verdi.

Yenidoğan işinde de bir skandalı ortaya çıkartan kahraman hükümet kurgusu tutmayıp, olay “bebek katili iktadar” noktasına ilerleyip Bilal Erdoğan’ın kadrolarına yöneldi. İşte bu noktada hasarı kontrol altına alma çabaları başladı.

Konu kontrolden çıkınca, istedikleri çerçevede tutamayınca Tayyip Erdoğan sanki konuyu bilmiyormuş gibi Adalet ve Sağlık Bakanlarını görüşmeye çağırdı. Konuyu daha fazla büyütmeden kamuoyunun öfkesinin dindirilmesini istedi, çünkü sokak olaylarından aklı çıkıyor.

ODAĞI SAPTIRMA HAMLESİ: LİDER PKK’LI

Yenidoğan çetesi olayı hükümetin istediği sınırların dışına çıkınca bir anda ortaya “Örgüt lideri doktor PKK’lı Fırat Sarı diye” bilgi saçıldı.

Devletin en çok fişleme yaptığı yerlerden biri sağlık camiası. Geçmişten beri Türk Tabipler Birliğine devlet takıktır. Bu sebeple devletin fişlemelerine göre Sağlık Bakanlığındaki doktorların %32’si PKK ya da başka aşırı sol örgütlerin sempatizanı yahut faaliyetlerine katılmış.

Yani her hikayeye uygun bir PKK sempatizanı ya da sol örgüt sempatizanı bulup çıkartılabilir.

Yenidoğan Çetesi çok kapsamlı bir dosya ve tek yerden ibaret değil, bahsedilen ve PKK’lı denen doktor bu sistemin dişlilerindeki küçük bir figür. Lider aranıyorsa bu rant düzenine bugüne kadar göz yuman Bakanlığa doğru odaklanmak lazım.

YENİDOĞAN ÇETESİNDEKİ MHP’LİLER: CELAL ADAN

Soruşturmayı yürüten savcı Yavuz Engin’i makamında tehdit eden Mustafa Kemal Zengin “Bunlar Papayı vuran adamlar, bunlar Türkiye’nin bir numaralı gazetecisini öldüren adamlar” gibi cümleler kuruyor.

Burada bahsettiği kişi MHP’li TBMM Başkanvekili Celal Adan.

Yenidoğan Çetesi kapsamında ismi geçen Özel Şafak Hastanelerinin sahibi Seçim Öztürk kızı MHP’li TBMM Başkan Vekili Celal Adan’ın oğlu Sinan Buğra Adan ile 2021 yılında Çırağan Sarayı’nda yapılan düğünle evlenmişti.

Seçim Öztürk’ün ismi 2019 yılında çalıştırdığı doktorlara boş senet imzalatıp sonra doldurup dolandırma ve şantaja maruz bırakmayla gündeme gelmişti ama Celal Adan için bu sorun olmadı ve oğlunun evliliğine izin verdi.

O günden beri Seçim Öztürk’ün bütün adliyelik işleri Celal Adan üzerinden MHP koruması altında. Malum Celal Adan’ın ismi 80 döneminde başta DİSK Başkanı Kemal Türkler olmak üzere o dönemin siyasi suikastlerinde bolca geçiyor.

Ama savcı konunun bu kısmını deşmeyi, kendisini gazeteci katili, papa suikastçileri üzerinden yani MHP ve Ülkü Ocakları üzerinden kimlerin tehdit ettiği konusunu derinleştirmeyip sadece kameraya takılan ayakçıyla yetinmeyi seçmiş.

ÇETE ÇOK: PROTEZ ÇETESİ

Sağlık alanındaki insan hayatına kastlar bebeklerle sınırlı değil. 15-18 yaşında çocuklara hiç gerek yokken protez takılıyor. Protezden ameliyat bitmeden yüzde olarak rüşvetlerini alıyorlar. Stent takılması gerekmeyen kişilere stent takılıyor, hem SGK soyuluyor hem firmalardan rüşvet alınıyor.

Örneğin hasta geliyor, diz kapağında dejenerasyon var ya da başka bir sorun. Raporlar ayarlanıyor, ameliyata ikna ediliyor hasta. En çok rüşvet veren firma ürünü en kalitesiz olan firma oluyor genelde. Sırf rüşvet için 18 yaşındaki gence gereksiz yere protez takılıyor, ömür boyu çekeceği dert. Ortopedist çetesi bu da. 81 ilde var.

YENİDOĞAN HADİSESİ 81 İLDE VAR

Diğer illerde, yenidoğan bebekler, yaşlıların illegal ötenaziye tabi tutulması, gereksiz anjiyo, stent ve protez, malzeme alımındaki teknik şartnameleri yazan doktorlara verilen rüşvetler gibi pekçok çarpıklık var sağlık sisteminde.

Görüntüleme cihazlarının periyodik bakımında firmalardan rüşvet karşılığı makinaları arızaya düşüren teknisyenler; ultrason cihazlarında teknik şartnamelerinde firmalardan düşvet alıp, firmaların verdiği şatnameyi harfiyen yazan klinik şefleri, başhekimler..
Kullanılmayan ilaçları, serumları kullanılmış gibi gösteren sağlık çalışanları,
Özel hastanelerde gereksiz tetkikler, tahliller,
Performanstan fazla pay almak isteyen profesörlerin, pratisyen hekimlere kendi adlarına muayene yaptırması,
Yurt dışı gezi sponsorluğu karşılığında firmaların ilaçlarını gereksiz yere hastalara yazan doktorlar vs…

SGK’YI DOLANDIRMA DEVASA BİR DOSYA

SGK’yı dolandırma biçimlerini anlatmak günler sürer. Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) denen bir sistem var. Katkı payı olmadan verilen ilaçlar listesi. Geçmişte buraya bir ilacı sokmak çok zordu. Çok sayıda uzman görüşü gerekiyordu. Bunu değiştirdiler. Çünkü bir ilaç bu listeye girince, devlet görevlilerine rüşvet verip ilacı çok yüksekten devlete satabiliyorlar. O listeye giremese özel olarak eczanede 3 euroya satılacak ilaç, listeye girince devlete 10 20 euro ne tutturulursa satılıyor.

Kaynaklar tükendiği için dev inşaat projelerinden halkı soyamayan AK Parti iktidarı, kamumun sabit harcama kalemleri Savunma Sanayi-Eğitim ve Sağlık üzerinden soygun mekanizmaları geliştirdi. Düzen böylesine çarpık hale gelince, yenidoğan bebeklerin bazılarının gözünde ranttan ibaret olması normal. Ve bu çetenin ortaya çıkartılması da başka bir rant savaşından ibaret sadece.