Recent Posts

Susuzluktan Şehit Olan Askerlerin Arkadaşları Anlatıyor

İskenderun’da iki askerin susuzluktan şehit olmasıyla ilgili gerçekleri asker arkadaşları anlattı. Halit Karaman ve Semih Erdoğan’ın silah arkadaşları birlik


Warning: Undefined array key 1 in /var/www/vhosts/hosting208438.a150f.netcup.net/cevheriguven.com/httpdocs/wp-content/themes/beatrix/inc/template-functions.php on line 104
PAYLAŞ:

İskenderun’da iki askerin susuzluktan şehit olmasıyla ilgili gerçekleri asker arkadaşları anlattı. Halit Karaman ve Semih Erdoğan’ın silah arkadaşları birlik içerisindeki yolsuzlukları, suyla ilgili problemleri dehşet detaylarıyla dile getirdiler.

Türkiye bir ayda tek kurşun atmadan 24 şehit verdi. Mağarada gaz nedeniyle şehit olan askerler, orman yangınlarında kaybettiklerimiz ve son olarak da Hatay İskenderun Deniz Er Eğitim Alayında susuzluk nedeniyle şehit olan iki Mehmetçik.

Milli Savunma Bakanlığı’nın sıvı kaybı nedeniyle şehit olduklarını açıkladığı erler Halit Karaman ve Semih Erdoğan’ın silah arkadaşları, birlik içerisindeki yolsuzluklardan kaynaklı durumları ve bunun yolaçtığı ölümleri tüm detaylarıyla anlattı.

BİR KOMUTAN HATALI EMRİYLE BİR BÖLÜĞÜ ETKİSİZ HALE GETİRMİŞ

Şehit olan askerlerin bir silah arkadaşı “Komutan emirleriyle bir bölüğü etkisiz hale getirdi. 2 arkadaşımız şehit oldu, 5 arkadaşımız hastanede durumları ağır, alay içinde revirlerde olanlar var. Geri kalanımızın ise psikolojisi bitmiş vaziyette.” dedi.

İÇME SUYU SORUNU

Askerlerin şehit olmasına neden olan ilk sorun suya ulaşma sorunu. Birlik içerisinde su içebilmek için sayıları çok yetersiz olan çeşmeler var. Ancak bu çeşmelere eğitim başladığı andan itibaren ulaşmak mümkün değil.

Askerler sabah yanlarına sadece bir pet şişe su alabiliyorlar. Ancak bu su gün boyu yetecek düzeyde değil. Üstelik sabah çeşmeler önünde çok sıra olduğu için askerlerin neredeyse yarısına su alma sırası gelmiyor.

Askerler suya ancak parayla erişebiliyorlar. Birlik içerisinde hemen her yerde su otomatları bulunuyor. Bu otomatlarda su hemen bitiyor. Askerler sıvı adına otomatlarda kola, soğuk kahve dahil ne varsa onu alıyor. Birlik içinde para kullanmak yasak. Ordu içi kullanılan bir kart sistemi var. Paranızı o karta yüklemek ve o kartı okutarak alışveriş yapmanız gerekiyor. Kartında para olmayanların su alabilmeleri mümkün değil.

Kantinde de su parayla. Ancak hem otomatlar hem kantindeki su ihtiyaçları karşılamaya yetmiyor.

Parası olmayanlar ya da suyun bitmesi nedeniyle su alamayanlar tuvaletlerdeki lavabolara ağızlarını dayayarak su içmek zorunda. Hem koku hem de hijyen problemleri nedeniyle bu da oldukça zor.

50 DERECENİN ALTINDA SU YOK

Askerlerin verdiği bilgiye göre sıcaklık birlik içerisinde 50 derecelerde seyrediyor. Denize çok yakın olan birlikte nem de hayli yüksek. Sabah 06:00’dan itibaren askerler birliklerinden ayrılıp eğitim alanına doğru yürüyorlar ve su ile bağlantıları kopuyor. Bu süre boyunca suya ulaşamayan asker arasında özellikle kartında para bulunmayanların durumu daha da zor. Tuvaletlerden içilen su nedeniyle bu askerler sık sık ishal oluyor. İshal daha fazla sıvı kaybına neden oluyor ve içinden çıkılmaz bir döngü başlıyor. Özellikle aşırı sıcak seyreden bu yaz askerleri daha da fazla zorladı ve iki asker şehit oldu.

RANT DÜZENİ

Askerlerin anlattığına göre suya erişim kasti olarak zorlaştırılıyor. Erler parayla su almaya mecbur bırakılıyor. Birliğe içecek getiren, otomatları işleten firmalar ile komutanlar arasında bu çerçevede gizli işbirliği var. Askerlere göre komutanlar kantinlerde kendi hesaplarına da içecek satıyor.

Kartlar üzerinden ise başka bir yolsuzluk sözkonusu. Erler içeceklerin fiyatlarının her gün yukarı ya da aşağı yönde değiştirilerek fiyat konusunda kendilerinde kafa karışıklığı oluşturulduğunu söylüyorlar. Böylece içecek alırken karttan okutulduğunda yüzde 3-5 fazla kesintileri farkedemediklerini belirtiyorlar. Ay sonunda kasada bu şekilde oluşturulan fazlalık ise para olarak çıkartılamadığı için sigara olarak çıkartılıyor sistemden. Bazı komutanların karton karton sigarayı bu şekilde birlik dışına ambülans benzeri araçlarla çıkardıkları ardından şehirdeki belli yerlerde paraya çevirdikleri yine askerlerin iddiaları arasında.

SİLVAN OLAYI: SUSUZLUKTAN BAYILAN ASKERLER VE ŞEHİTLER

14 Temmuz 2011’de Diyarbakır Silvan’da 13 asker şehit olmuştu. Bu olayda da benzer skandal patlak vermişti. Askerlerin susuzluktan açık arazide bayıldıkları ortaya çıkmıştı.

Bölgesinde görev yapan 2 askerin PKK tarafından kaçırılması üzerine Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu, arazi arama tarama emri verdi. 96 asker araziye çıkartıldı.

Askerler 2 gün arazide yürüdükten sonra başka bir birliğe geldiler. Dinlenmelerine izin verilmeden tekrar araziye çıkartıldılar.

Dördüncü gün PKK telsizinden “asker yorgun” diye bir anons duyuldu. Ardından saldırı başladı.

Çatışma toplam 45 dakika sürdü. PKK’nın saldırısı başladığında insan boyu kuru otların arasında mola vermişlerdi. Mola verilir verilmez çoğu uyumuştu. Çatışmada kuru otlar alev aldı. Askerlerin çoğu yanarak öldüler.

Olaydan sonra skandalın medyaya yansıması üzerine soruşturma açıldı. Soruşturma dosyasındaki ifadeler çatışma sırasındaki durumu tüm vahametiyle ortaya çıkardı.

 

İFADELER

Tanık asker Ramazan Tansu Cankurtaran:

“Bölük komutanımız Necmettin üsteğmen ‘bölge çok riskli’ diyerek gitmek istemedi ve bunu üst komutanlara bildirmesine rağmen bölgeye gönderildik. Biz çok yorgunduk, bölgede de teröristler vardı. İntikal sırasında ‘çök’ emirlerinde bile uyuyan erler vardı.

Göreve çıkarken karakolda su yoktu. Karakola dışarıdan su sipariş etmemiz yasaktı. Suyumuz bitmişti. Araziye çıkarken karakol bahçesindeki çeşmeden petleri doldurduk yanımıza aldık. Ancak 36 saat boyunca bu su bize yetmiyordu. Hepimiz çok yorgun ve uykusuzduk. Çatışmadan sonra helikopter geldiğinde bazı erler susuzluktan bayılmıştı.”

Binbaşı Milbay Şahin:

Alay Komutanı, yorgun olan 2’nci bölüğü dinlendirmemiz teklifini reddetti. Personelin yorgunluğu çok belliydi. İçinde uyuklayanlar vardı. Çocuklar horlayacak derecede yorgundu. Komutanı arayıp bulunduğumuz yerde tertipleneceğimizi söylemek istedim. Ancak, istirahatte olduğunu söylediler. Saat 11.00’da Alay Komutanı arayarak telsiz kestirmesi alındığını, kestirmede askerlerin sallana sallana gezdiğinin geçtiğini söyledi.

Üsteğmen M.Emin Karagöz:
“Yorgun olan bölüğün operasyona gitmemesi için komutanı uyardık. 3’üncü bölüğün iyi durumda olduğunu ve bölüklerin değişmesini istedik. Alay Komutanı planda bir değişiklik yapmayacağını söyledi. Araziye çıktığımızda 2’nci bölüğün askerleri çok yorgundu. Hızımız iyice düşmüştü. Askerin uyuduğunu gördüm. Askerler birbirlerine çok yakın uyuyordu. İyice yavaşlamaya başlamıştık. Karanlıkta bir şey göremiyorduk. Askerin adım atacak hali yoktu. Necmettin üsteğmen askerlerin halüsinasyon görmeye başladığını söyledi. Gündüz olunca sıcaktan askerler uyuyamıyordu. Bir süre sonra mevzime atış gelmeye başladı.”

Üsteğmen Necmettin Erdoğan:
“Bölük olay tarihinde yorgundu. Alay komutanının toplantıda, ‘Buraya özel birliklerin girmesi lazım. Çok tehlikeli bir bölge. Daha önce şehit vermiştim. İçimde öyle bir his var’ dedi.
Toplantıdan sonra hazırlık yaptık. Bölüğüm yorgun olduğu için önde yürüdü. Sık sık mola verdik. Bölük çok yorgun olduğu için oturduğu yerde uyuyanlar vardı. Bir asker önünden 2-3 kişi geçtiğini söyledi. Arkasındaki askere sorduğumda, ‘O zaten yol boyunca bir hayli adam geçtiğini söyledi’ dedi. Yorgun olan askerin halüsinasyon gördüğünü anladım. Hava çok sıcaktı. Asker gün boyu çelik başlık takmakta zorlanıyordu. Bölükte herkese yetecek çelik yelek yoktu.”

Tanık Veli Kamalı:
“Bütün rütbeliler verilen talimatları yerine yetirdi. Operasyondaki bütün sorumluluk Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu’nda.”

Mahkeme sırasında operasyondan önce Silvan 4. Taktik Jandarma Alay Komutanı Murat Toprak’ın “O bölgeye girersek şehit veririz” demesine rağman Genaral Ünal Karaosmanoğlu’nun talimatını değiştirmediği ortaya çıktı.

ÜNAL KARAOSMANOĞLU CHP’DEN ADAY OLDU

Emir ve komutası altındaki askerler hatalı planlama ve emirler nedeniyle şehit olduktan sonra Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu emekliliğini istedi ve 2013 Yüksek Askeri Şurasında emekliliğe sevkedildi. Aradan zaman geçtikten sonra Karaosmanoğlu 2018 yılında CHP milletvekili adayı oldu. Denizli’ye dördüncü sıradan aday yapılan Karaosmanoğlu seçilemedi. Emekli general tüm skandalların üzerini örten kendisini kahraman gibi gösteren kitaplar yazdı.

PAYLAŞ:

Yurum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir