Recent Posts

MHP’de Taht Kavgası Başladı

Devlet Bahçeli sonrasında MHP’nin başına kimin geçeceğine yönelik taht kavgası başladı. İki taraf var ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da

PAYLAŞ:

Devlet Bahçeli sonrasında MHP’nin başına kimin geçeceğine yönelik taht kavgası başladı. İki taraf var ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da tarafların kavgasını kızıştırıyor. Son günlerde MHP içerisindeki isimler arasında da gerilim şiddet ve kurşunlamaya kadar varıyor.

MHP’deki kavgaların arka planında Bahçeli sonrası hesaplar ve bu hesap sahiplerinin birbirleri ile olan didişmesi yatıyor.

50 senelik siyasi hareket, Ankara’nın torbacıları ve Kürtçü sokak çeteleri arasında pay edilmiş.

Necmi Yıldırım olayı Sinan Ateş olayı gibi.

Ahmet Yiğit Yıldırım ve ekibi İstanbul’dan Ankara’ya göreve geldiklerinde, potansiyel rakip gördüklerinin hepsini yediler, ayaklarını kaydırdılar.

Sinan Ateş’i önce itibarsızlaştırdıkları için yemesi kolay oldu. Ama Necmi Yıldırım öyle değil. Necmi Yıldırım hem partide güçlü. Hem İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın’la güçlü bağları olduğu gibi sokaklarda Ayhan Bora Kaplan ve Selahattin Yılmaz gibi mafya ayağı var.

Dolayısıyla bu bir vekalet savaşı.

BİRİNCİ TARAF

Ahmet Yiğit Yıldırım, Ömer Şanlı, Ayhan Yazıcı gibi tipler ve onları sahaya süren Eyüp Yıldız var.

Haymana Grubu Şahin Turgut,
(Şahin Turgut-Ahmet Yiğit- Ömer Şanlı foto)

Yiğit Turgut montesi
Şahin Turgut’un oğlu Yiğit Turgut. İşi öyle bir noktaya getirmişler ki Devlet Bahçeli’nin arkasında geziyor.
Şahin Turgut, oğlunu MHP’ye monte etmek için 100 milyon lira verdi. Oğlu MHP Ankara İl yönetimine girdi, silah kaçakçılığından 11 yıl alması gereken dosya da paket dahilinde kapatıldı.
(MHP’den tahsis edilen aranması yasak, korunan araç statülü araç)

İKİNCİ TARAF

Necmi Yıldırım, Semih Yalçın ve İzzet Ulvi Yönter var.

Destek kuvvet Selahattin Yılmaz, Ayhan Bora Kaplan(Karayazı)

OLAYLARIN ESASI

Son dönemde Ülkücüler arasındaki gerilim, Saray’ın da bu gerilimde bazı isimleri gözaltına aldırması gibi çatışmanın yükseldiği, vekalet savaşının verildiği bir durum var. Hepsi Bahçeli sonrasının hesaplarını yapan ekipler.

Ülkü Ocaklarına kimin hakim olacağı Bahçeli sonrası hesaplarda kritik.

Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım, Ankara Ülkü Ocakları eski Başkanı ve MHP MYK-MDK eski üyesi Necmi Yıldırım’ı rakip olarak görmesi yatıyor.

Ahmet Yiğit Yıldırım ve Ömer Şanlı, Necmi Yıldırım’ın Ankara’daki ağırlığı, çevresi ve etkisinden rahatsızlar. Gerilim ilk önce bu sebeple tek taraflı tırmanmaya başladı.

Necmi Yıldırım başlangıçta bu gerilimi ciddiye almadı. Ancak etrafı çevrilmeye başlayınca Necmi Yıldırım, ile Ahmet Yiğit Yıldırım arasında atışmalar 3 ay önce başladı.

İLK ATIŞ: SİLİNEN PAYLAŞIM : ÇOK ABİYİ ABLA YAPTIK

Geveze ve gevşek tavırları ile dikkat çeken Ankara Ülkü Ocakları Başkanı Ömer Şanlı, sağda solda “Necmi ile kimse görüşmeyecek, görüşen kim varsa da haberim olacak.” diyerek, aklınca Necmi Yıldırım’ın kulağına gidecek şekilde sağda solda konuşuyor.

Ardından, Necmi Yıldırım Ömer Şanlı’yı ciddiye almayınca, bu durumdan rahatsız olan Ömer Şanlı şahsi sosyal medya hesabından “Efendiliğimizi bozmuyoruz diye korkak sanmayın, çok abiyi abla yaptık.” gibi bir paylaşım yapıyor ve bu paylaşımı Ayhan Yazıcı da paylaşıyor. Necmi Yıldırım, çevresinin kendisini uyarması ile bu paylaşımı görünce kendisine yazıldığını düşünerek yine Ömer Şanlı’yı ciddiye almıyor ve eski arkadaşı Ayhan Yazıcı’yı arayarak uyarıyor.

Ayhan Yazıcı her ne kadar “Reisim sana yazmamız mümkün mü? Sen bizim kıymetlimizsin, Reisimizsin vs.” diye yıkama yağlama operasyonu çekiyor. Necmi Yıldırım lafı fazla uzatmayarak “O paylaşımı kaldırın.” diyor ve telefonu kapatıyor. Ardından hem Ayhan Yazıcı, hem de Ömer Şanlı paylaşımlarını siliyor ve kısacası Necmi Yıldırım bir telefonla bu ikiliye tükürdüğünü yalatıyor.

Necmi Yıldırım durumu yakın ilişkileri bulunan İzzet Ulvi Yönter ile de paylaşıyor ve İzzet Ulvi Yönter kendisine sakin kalmasını, şımarık iki sokak serserisinin kendisinin muhatabı olmadığını söylüyor.

Tabi Ömer Şanlı rahat durmayarak, Ahmet Yiğit Yıldırım’dan aldığı talimat ve Haymana çetesinden (Şahin Turgut tayfası) aldığı destekle Necmi Yıldırım’ın üzerine gitmek için taktik değiştiriyor.

İKİNCİ ATIŞ: CENAZE / REİSİNİZİ TORBACILAR KADAR KORUYAMADINIZ

Bu iki grup MHP Ankara İl Başkanı Alparslan Doğan’ın ablasının cenazesinde karşılaşıyor. Necmi Yıldırım cenazeye gelince etrafında bir kalabalık oluşuyor ve beraberindeki isimlerden Fatih Samet Keskin(Koray Aydın’ın danışmanı), Ömer Şanlı ve Ayhan Yazıcı’nın dikkatini çekiyor.

Fatih Samet Keskin Ayhan Bora Kaplan’ın da yakın arkadaşı. Ömer Şanlı, Fatih Samet Keskin’in duyacağı şekilde, “Ankara İl Ocak Başkanı olan benim, korma ordusu ile gezen bunlar. Reisinizi(kendini kastediyor) şu torbacılar(Ayhan Bora’dan sebep Fatih Samet Keskin’i kastediyor) gibi koruyamadınız.” diyerek laf atıyor ve bu laflara Fatih Samet Keskin’in karşılık vermesi ile cenazede küçük bir gerilim yaşanıyor, Necmi Yıldırım’ın müdahalesi ile gerilim daha fazla büyümeden önleniyor, Ömer Şanlı ve ekibi oradan adeta kaçarak uzaklaşıyor.

BORA KAPLAN: SAMET KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR

Bu gerilimden cezaevindeki Selahattin Yılmaz ve Ayhan Bora Kaplan da haberdar ediliyor ve Ayhan Bora Kaplan, Ayhan Yazıcı’ya haber yollayarak “Necmi Yıldırım ve Fatih Samet Keskin kırmızı çizgimizdir. Herkes ayağını denk alsın.” diyor ve onunla beraber arkalarındaki Haymana Çetesine gözdağı veriyor.

Ayhan Yazıcı durumu Ömer Şanlı’ya iletince, Ömer Şanlı küplere biniyor ve 20-25 kişilik bir ekip hazırlayarak Fatih Samet Keskin’in indirilmesi için talimat veriyor.

Kendisinin arandığından habersiz olan Fatih Samet Keskin, eşi ile bir restoranda yemek yerken, bu ekip tarafından eşinin yanında darp ediliyor ve o esnada tesadüfen orada olan boksör bir arkadaş grubu, eşinin yanında kendisine saldırılan Fatih Samet Keskine sahip çıkarak bu ekibi evire çevire bir güzel dövüyor.

ÖMER ŞANLI OLMAYINCA AYHAN YAZICI VURULDU

Durumdan Necmi Yıldırım ve Ayhan Bora Kaplan aynı gece haberdar ediliyor. Akabinde Necmi Yıldırım, Ayhan Bora Kaplan’a haber göndererek Ömer Şanlı ve Ayhan Yazıcı’yı vurdurtmaları gerektiğini söylüyor. “Selahattin abi Ayhan Yazıcı bende diye haber yolladı. Ömer’e de biz el atalım.” diyor Ayhan Bora’ya.

Ekibine haber uçuran Ayhan Bora Kaplan, Ömer Şanlı’nın vurulması talimatını veriyor. Biri arabalı ve biri motorlu olmak üzere 4 kişilik 2 ekip hazırlanıyor, ilk olarak Ömer Şanlı’yı aramaya başlıyorlar. Ömer Şanlı’yı bulamayan ekip vakit daralınca önce Ayhan Yazıcı’yı Ömer Şanlı’nın hastanede ziyarete gideceği düşüncesi ile Ayhan Yazıcı’nın önce vurulmasını bekliyor sonra da kaldırıldığı hastaneyi öğrenerek Ömer Şanlı’yı da vurmak üzere hastanenin bahçesinde bekliyor.

Ömer Şanlı, düşünüldüğü gibi hastaneye geliyor fakat ekip tam Ömer Şanlı’nın vurmak için hamle yapacakken, eylemi erteleme kararı alıyorlar. Çünkü adli bir olay ve vurulan kişinin MHP’li olmasından dolayı hastane bahçesine çok sayıda polis ekibi sevk ediliyor. Hal böyle olunca Ömer Şanlı’yı vurmak için bekleyen ekip daha fazla dikkat çekmemek ve polisle girilecek olası bir çatışma ortamdan uzak durmak üzere hastaneden ayrılıyor.

Ömer Şanlı, sabaha kadar Ayhan Yazıcı’nın başını bekliyor ve o kadar çok korkmuş olmalı ki, sabah Ahmet Yiğit Yıldırım’ın yanına bile uğramadan, Necmi Yıldırım’ı şikayet etmek üzere soluğu MHP Genel Merkezi’nde alıyor.

Başta Eyüp Yıldız olmak üzere görüştüğü tüm kişilere “Beni kurtarın, beni torbacılara(Ayhan Bora tayfası) öldürtmek istiyorlar. Benim çoluğum çocuğum var.” diyor.

HAYMANA ÇETESİNE KARŞI KARAYAZI VE SELAHATTİN YILMAZ

Teşkilat içerisinde ikinci Mersin olayı olarak anılan bu olay sonrası Devlet Bahçeli yine sessiz kalıyor.

Tabi Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve Ankara Ülkü Ocakları Başkanı Ömer Şanlı, karizmayı fena halde çizdiriyor.

Sinan Ateş Cinayeti ile büyük ölçüde benzerlik taşıyan bu olayın nasıl sonuçlanacağını tahmin etmek pek de zor değil lakin bir farkla;

Ülkü Ocakları bu sefer baltayı taşa vurdu. Ankara’lı Kürt Ahmet’in çetesi olan Haymana’lıların desteği ile yürüyen Ankara Ülkü Ocakları, Erzurum/Karayazılıları ve Selahattin Yılmaz’ı karşısına aldı ve Haymana çetesinin işleri öyle göründüğü kadar kolay değil.

HIZIR: EYÜP YILDIZ’IN DESTEĞİ

Kurşunlar konuştuktan sonra Eyüp Yıldız, Ahmet Yiğit Yıldırım, Ömer Şanlı ve Ayhan Yazıcı ile eskiden çekilmiş bir fotoğrafını yeniden paylaştı.

Böylece Eyüp Yıldız, karizması çizilen ekibe destek vermiş oldu.

Eyüp Yıldız, Ayhan Yazıcı’yı normalde sevmez ama Necmi Yıldırım’ın arkasında İzzet Ulvi Yönter olduğunu düşündüğü için sahip çıktı.

EYÜP YILDIZ’IN EKİBİ ve BULUŞMA MEKANI

İzzet Ulvi Yönter’e karşı olan ekibin başı Eyüp Yıldızlar.

MHP Basın Danışmanı Yıldıray Çiçek,
Bahçeli’nin Özel Kalem Müdür Yardımcısı Bilal Aydın,
sürekli olarak İzzet Ulvi Yönter’e karşı yazıp çiziyorlar.

Bunlar İzzet Ulvi Yönter’e karşı olan ekip.

Ekip Ankara 1073 adlı mekanda buluşuyorlar.
Her akşam burada Ömer Şanlı, Yıldıray Çiçek, gibi İzzet Ulvi Yönter düşmanları bir araya gelip otururlar.
Yıldıray Çiçek’in yazacağı yazı tartışılır herkes fikrini söyler.

VEKİL TARAFLAR

Necmi Yıldırım, Ayhan Bora Kaplan, Selahattin Yılmaz ekibi İZZET’i temsil ederler.

Ahmet Yiğit Yıldırım, Ömer Şanlı, Ayhan Yazıcı, Şahin Turgut ise Eyüp Yıldız’ı temsil ederler

YILDIRAY ÇİÇEK YAZI-1
YEDİSİNDE NEYSE, YETMİŞİNDE DE O!

Atalarımız, “İnsan yedisinde neyse, yetmişinde de odur” derken aslında bilimsel bir tespit yapmışlar.

Çünkü bazı insanların karakteri öyle sabittir ki; ne aldıkları eğitimler, ne sorumluluğunu taşıdıkları makamlar, ne yaşadıkları olaylar onları zerre değiştirmez.

Bu durum hem olumlu, hem de olumsuz yönde geçerlidir.

Yedisinde iyi olan, yetmişinde de iyi kalır; ama yedisinde kötü olanın yetmişinde değişmediğini çok görmüşüzdür.

Yolda yürürken aklıma yine biri geldi…

Atalarımızı haklı çıkaran, hatta üzerine psikolojik bir araştırma yapılacak kadar çarpıcı bir “örnek.”

Tanıştığımız günün üzerinden neredeyse otuz yıl geçti.

Ne yaş kemale erdirdi onu, ne makamlar olgunlaştırdı, ne de yaşadığı onca olaydan tek bir ders çıkarabildi.

İlk tanıdığım gün nasılsa, hâlâ aynı.

Fitne, fesat, iftira ve şizofrenik haller üretip pazarlamaya devam ediyor.

Kurum yönetti, kitlelere seslendi, boyu kadar çocukları oldu; ama ne değişti?

Hiçbir şey!

Aynı karakter hali, aynı zayıf ve zavallı kişilik.

Bu öyle bir karakter ki; ne kadar iyilik yaparsan yap, sana mutlaka şeytan çamuru sıçratmaktan geri durmaz.

YILDIRAY ÇİÇEK YAZI -2

Ama gördük ki, zayıf iradelilerin ne dostluğu dost, ne düşmanlığı düşmanlık…

Gün geliyor, güçlü irade uzaklardan bir adamlık dersi veriyor.

Kalemini kılıç yapıp savunduğun zayıf iradeliler ise,
güç ellerine geçtiğinde ilk seni hedef alıyor.

Güçten düştüklerinde ise selamı sabahı kesiyor.

Ne diyelim, o da bizden “kurumsal ikram” olsun!

Belki durduğumuz noktadan, yaşadığımız atmosferden dolayı adam olanın kötü gününde yanında olamadık.

Ama telafisi için attığımız adımlarla hem huzur bulduk
hem de adamlığın hakkını, geç de olsa, verdik.

Siz siz olun, “değmezler” için zaman ve enerji harcamayın.

Adam olanlar her şeye değer; onlarla ölüme bile gidin!

Hele beynime kazıdığım o beş (5) “değmez”…

Yazılarıma ilham kaynağı oldunuz, bu yüzden size müteşekkirim.

Bakın, bu yönden bir değeriniz varmış!

Bu da “değmezliğinizin” nazarı olsun!

EYÜP YILDIZLAR TWEET: İHANETİN SALTANATI SONA ERDİ

“İhanetin saltanatı sona erdi. Artık sadakatin, cesaretin ve vefanın vakti! Bozkurt’un baktığı ufukta; Ne ihanete yer var, Ne zillete tahammül! Ya devlet başa, ya kuzgun leşe”

(Bu bahçeli iyileştiği zaman. İhanet diye İzzet’e yazmıştı yine.
Bahçeli hastayken genel başkanlık kulisleri yapıyor diye)

ÖZEL KALEM YARDIMCISI BİLAL AYDIN

Bahçeli’nin Özel Kalem Müdür Yardımcısı Bilal Aydın sürekli imalı yazılar yazıyor İzzet Ulvi Yönter’e.

“İhanetinizi sahte sevgi ve mağduriyet maskesiyle süsleseniz de altındaki hırsınızı görmek artık zor değil. Maskeler düştü, gerçek yüzünüz ortada. Siz rolünüzü oynamaya devam edebilirsiniz. Ancak bizim kırmızı çizgimiz belli sınırlarımız net ve kapılarımız kapalı. Haydi buyrun.

BEGOVİÇ PAYLAŞIMI

İzzet Ulvi Yönter, Aliya İzzet Begoviç’ten paylaşım yaptı.
“Ve her şey bittiğinde hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.
Onlarla yolumuz çoktan ayrılmıştır, bunun beyan ve tebliği de yalnızca zaman meselesidir. Allah bize yeter”

Bu paylaşım yapılır yapılmaz diğer bir Genel Başkan Yardımcısı Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir Whatsapp durumundan sert gider yaptı.
(Bahçeli’nin hastalığı döneminde bu mesele)

“İhanetlerinize, kepazeliklerinize ve habis hesaplarınıza kılıf arayıp boş yere İzzetbegoviç sözlerine sarılmayın. Riyanızda boğulacaksınız”

Özellikle bu İsmail İzzet’e karşı çok kinci

MHP MALTEPE İLÇE BAŞKANI ÖMER LEFZAN

İzzet Ulvi Yönter kadrosu. Profilinde Bahçeli paylaşımı bulamazsın İzzet Ulvi paylaşımından geçilmiyor. İzzet Ulvi’nin yanında grant tuvalet, Bahçeli’ye tişörtle gidiyor.

MURAT KAY SALDIRISI

MHP Maltepe İlçe Başkanı Ömer Lefzan, daha evvel Maltepespor’un başanıydı. 2 Ay önce kulüpten büyük miktarda hırsızlık yaptığı için yönetim tarafından istifaya zorlandı ve istifa etti.

Yönetimde olan Murat Kay, Ömer Lefzan’ın yönetimdeyken çaldığı paralarla ilgili konuyla ilgili sitem ediyor. “Senin yüzünden cemiyetlerde bize laf çakıyorlar başkan” diyor.

Ömer Lefzan, dostane şekilde Murat Kay’ı arayıp evine gidiyor. Kay kapıda karşılıyor. Dostane arıyor ki hazırlıklı gelmesin. Sarılmak için yaklaştığı sırada hazırlıksız biçimde aniden muşta ile saldırıyor.

Videonun sonunda karısı aşağı inince kaçıyor. Kaçarken de silahla havaya ateş açıyor.

MHP desteğiyle adli kontrolle serbest kaldı.

“PARTİ ARANIZDA HAKEM DEĞİL”

Devlet Bahçeli sonrasına yönelik çatışmanın vekalet ayağında bunlar olurken Bahçeli’nin özel kaleminden Akın Yavuz, iki tarafı da arayıp “parti aranızda hakem değil” mesajı iletmiş.

PAYLAŞ:

Yurum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir