İbrahim Kalın Jolani Buluşması
İbrahim Kalın’ın Suriye’ye gidip Colani ile buluşmasının perde arkasında neler yaşandı? İbrahim Kalın, Colani’nin inşa ettiği hükümeti kabul ettiklerini
İbrahim Kalın’ın Suriye’ye gidip Colani ile buluşmasının perde arkasında neler yaşandı? İbrahim Kalın, Colani’nin inşa ettiği hükümeti kabul ettiklerini söylemeye ve Kürtlerin statüko kurmasının engellenmesiyle ilgili taleplerini iletmeye gitti.
TÜRKİYE’NİN KURDUĞU HÜKÜMET
Suriye’de Esad devrildikten sonra hükümetin kime devredileceği merak konusuydu. Bir tarafta Türkiye’nin 11 yıl önce kurdurduğu Suriye Geçici Hükümeti; diğer tarafta Jolani’nin üç yıl önce kurdurduğu Suriye Kurtuluş Hükümeti. Nihayetinde iktidar Türkiye’nin kurdurduğuna değil, Jolani’nin kurdurduğuna devredildi.
Türkiye’nin destek ve finansmanıyla Suriye Geçici Hükümeti 19 Mart 2013’te İstanbul’da kuruldu ve Gassan Hitto’yu da ilk hükümet başkanı olarak seçti. 10 bakandan oluşan bir hükümet kurulması kararlaştırıldı.
Türkiye’nin kuzey Suriye’deki varlığı 2016’dan itibaren arttıkça, SGH Türkiye’nin kontrolündeki bölgelere taşındı hatta yöneticileri Türkiye’de yaşamaya başladı.
SGH, 2017’nin sonlarına doğru 12 il meclisine ve 400’den fazla seçilmiş yerel meclise başkanlık ediyordu. Geçmiş zaman kullandım çünkü HTŞ kendi hükümetini yani Suriye Kurtuluş Hükümeti’ni kurdurunca çatışmalar başladı.
SGH, Eylül 2017’den bu yana İslamcı Suriye Kurtuluş Hükümeti ile kontrol için çatışma halinde.
30 Aralık 2017 tarihinde Suriye Geçici Hükümeti çatısı altında faaliyet gösteren en az 30 grup, dört ay süren hazırlıkların ardından tek bir silahlı grup altında birleşti.
Suriye Milli Ordusunun (SMO) kurulduğunu açıkladı.
HEYET TAHRİRİŞ ŞAM’IN HÜKÜMETİ: SURİYE KURTULUŞ HÜKÜMETİ
2017 Kasım ayında Heyet Tahriri’ş Şam tarafından Suriye Kurtuluş Hükümeti kuruldu ve Türkiye’nin kurduğu Suriye Geçici Hükümetini tanımadığı gibi bunlarla çatışmaya girdiler.
Hatta Türkiye’nin kurduğu hükümetin bazı bakanlarını öldürdüler. Tabi kendileri üstlenmedi El Kaide öldürdü şeklinde propagandası yapıldı.
TÜRKİYENİN HÜKÜMETİNE DEĞİL JOLANİNİN HÜKÜMETİNE DEVİR
Sonra Esad devrilip Şam düşünce, mevcut Esad’ın Baasçı son başbakanı Muhammet Gazi el-Celali, hükümeti Türkiye’nin kurduğu Suriye Geçici Hükümetine değil; HTŞ’nin kurduğu Suriye Kurtuluş Hükümetine devretti.
Böylece Suriye Kurtuluş Hükümeti’nin Başbakanı Muhammet el-Beşir yeni başbakan oldu. Türkiye’nin kurduğu Hükümetin Başbakanı Abdurrahman Mustafa ise avucunu yaladı.
JOLANİ TEK TEK HERKESİ YEDİ
Jolani HTŞ’yi kurduktan sonra bir teori ortaya koydu. Dedi ki “halk desteğini ancak kamu hizmetlerini sağlayarak elde edebiliriz” bu çerçevede okul ve sağlık hizmetleriyle başladı.
Ardından Ahrar uş-Şam, Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu ve IŞID’dan kalan grupları önce dost eliyle bu işe dahil etti ardından hepsini tek tek yutup eritmeye koyuldu.
Buna direnenlerle çatıştı ya hepsine boyun eğdirdi ya da hepsini bölgeden kovdu. Böylece tek askeri güce dönüştü. Bu süreci 2018’de bitirdi Jolani.
JOLANİ RİYAD ESAD’I TÜRKİYE’NİN ELİNDEN KAPTI
Jolani Kasım 2017’de Suriye Kurtuluş Hükümetini kurduktan sonra Türkiye’nin kurdurduğu Suriye Geçici Hükümeti ile çatışmaya başladı.
HTŞ’nin kuzeybatı Suriye’de Suriye Geçici Hükümeti’nin Türkiye desteği ve finansmanıyla kurduğu yerel konseylerin tamamını dağıttı.
Burada kritik bir gelişme de Riyad Esad oldu. Suriye iç savaşından önce Suriye Hava Kuvetlerinde komutan olan Riyad Esad, iç savaşta muhaliflerin tarafına geçmiş ve Türkiye’nin kontrolündeki güçler içinde savaşmıştı. Ama sonra taraf değiştirdi Jolani’nin HTŞ’sine geçti.
Hatta bu süreçte aracı patlatılıp ağır yaralandı. Tedavi oldu ve HTŞ’nin kurduğu Suriye Kurtuluş Hükümeti’nin askeri işlerden sorumlu Başbakan Yardımcısı oldu. Buna Türkiye kızdı ve kendi kontrolündeki Geçici Hükümete, Riyad Esad’la ilgili bir kınama yayınlatıp, El Kaideci olmakla suçladı.
JOLANİ TÜRKİYE’YE 72 SAAT SÜRE VERDİ
Jolani, Suriye Kurtuluş Hükümeti’ni kurduktan sonra 12 Aralık 2017 tarihinde Türkiye’yi kızdıran çok önemli bir adım attı.
Suriye Kurtuluş Hükümeti bir uyarı yayınlayarak Türkiye’nin kurdurduğu Suriye Geçici Hükümetinin muhaliflerin kontrolündeki bölgelerdeki ofislerini 72 saat içinde boşaltmasını istedi.
Bir adım daha ileri giderek, Türkiye’nin finansmanı ile ayakta duran ve Suriye Geçici Hükümetinin elindeki büyük kozlardan Özgür Halep Üniversitesi üzerindeki kontrolü tamamen ele geçirdi. Hatta TSK’nın kontrolündeki Dana ve Sarmada bölgelerindeki fakülteleri kapattı.
ESNEK ADAM: JOLANİ
Jolani bu şekilde fazla büyütmeden Türkiye ile düşük yoğunluklu çatışma ile kontrol alanını genişletirken, yeri geldiğinde de esnek olabildiğini gösterdi.
Örneğin, 2020’de ABD’nin Esad Ekonomisini çökertmek için attığı yeni adımlar sonrası Suriye Lirası hızlı biçimde değer kaybedince, Jolani kontrolündeki Suriye Kurtuluş Hükümeti kendi bölgelerinde Türk Lirası kullanımına geçmekte hiçbir sorun görmedi. Böylece Jolani bölgede ne kadar esnek olabileceğini göstermiş oldu.
BİR ESNEKLİK DE KÜRTLERLE DOĞRUDAN TEMASLA BAŞLADI
Jolani, bölgedeki diğer güç olan Kürtlerle de temas kurmaktan çekinmedi. Türkiye’nin tepkisini de umursamadı.
Temmuz 2023’te Jolani’nin kurdurduğu Suriye Kurtuluş Hükümeti, Kürtlerin gücü olan Suriye Demokratik Güçleri ile temas kurdu ve bir anlaşma imzalandı. Anlaşma hem Kürtler ile HTŞ bölgesi arasında ticaretin geliştirilmesini içeriyordu ama esas önemlisi bir askeri yönü vardı.
O da şuydu: Eğer Türkiye’nin kontrolündeki Suriye Milli Ordusu Kuzeybatı Suriye’den çıkartılırsa, bu bölgenin güvenlik ve kontrolü için Suriye Kurtuluş Ordusu ve Rojava sivil yönetimi birlikte kontolü sağlayacaktı.
Türk Hükümeti açısından kabul edilemezdi ama kamuoyuna yansıyacak biçimde tepki vermediler. Kürtlerin amacı, Türkiye’nin kontrolünü HTŞ üzerinden dizginlemek; HTŞ’nin amacı ise Kürtlerin de kabul ettiği Suriye’nin esas hükümetinin Suriye Kurtuluş Hükümeti olduğu algısını pekiştirmekti.
HTŞ ALIYOR SKH’YE DEVREDİYOR
Kasım 2024’ten itibaren HTŞ, Halep’ten başlayarak Şam’a doğru ilerledi. Alınan her bölgede HTŞ kontrolü sağladıktan sonra yönetimi Suriye Kurtuluş Hükümeti’ne devretti.
Hatta bürokrasi çökmesin diye, dronlardan broşür atıp, teslim olan ve Suriye Kurtuluş Hükümetine katılan memurlara af getireceğine ilişkin duyuru yapıldı.
İBRAHİM KALIN DURUMU KABUL ETTİ
Türkiye’nin amacı kendi kurduğu Suriye Geçici Hükümeti ile tüm Suriye’de kontrol sağlamaktı. Fakat uluslararası konsorsiyum Jolani ve onun Suriye Kurtuluş Hükümetini seçti. Bu sebeple Esad’ın son başbakanı da Türkiye’nin hükümetine değil Jolani’nin hükümetine devir teslimi yaptı.
Bu sebeple, MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Suriye ziyareti Emevi Camiinde namaz üzerinden bir zafer olarak anlatılsa da aslında yenilginin kabulü. İbrahim Kalın, Şam’a giderek Jolani’ye yeni durumu kabullendiklerini, Suriye Geçici Hükümetiyle ilgili iddialarından vazgeçeceklerini bildirdi. Türkiye’nin on yıldan fazla zamandır Suriye Geçici Hükümeti ve onun memur ağına ödediği para da çöp oldu böylece.
Peki Kalın neden acilen bu boyun eğme gösterisini yapmak durumundaydı? Çünkü Jolani ile Kürtler arasında anlaşma imzalanan boyutta var olan ilişkinin daha da ilerlemesinden çekiniyor. Türkiye’nin şuan ana sorunu orada Kürt güçlerinin daha da etkin hale gelmesi.
KARAYILAN’IN AÇIKLAMASI: BİZ SURİYE’DE YOKUZ
Tüm bu değişimler olurken Suriye’de Murat Karayılan çok ilginç bir açıklama yaptı. Dedi ki:
“Açıkça ilan ediyoruz; biz PKK olarak Rojava’da yokuz. Rojava’da, hiçbir örgütle organik ve örgütsel hiçbir bağımız yoktur. Ne zaman gittiğimizi ve ne zaman döndüğümüzü herkes biliyor. DAİŞ saldırdığında Kerkük’e, Hewlêr’e, Mexmûr’a, Şengal’e ve şüphesiz Kobanê’ye, Rojava’ya gittik fakat döndük. Şimdi bundan hareketle ‘PKK oradadır’ diyorlar. Hayır, öyle bir şey yoktur”
Bu açıklamasının içine, Suriye’de Kürtlerin, Arapların ve diğer milletlerin Suriye’de ortak demokratik bir sistemle yönetimlerini oluşturduklarını ve statü alacaklarını söyledi.
Bu açıklama da aslında Jolani ve Mazlum Abdi’nin işini kolaylaştıran bir açıklama.
JOLANİ’YE ULUSLARARASI MEŞRUİYET
Jolani hala başına 10 milyon dolar ödül konmuş bir terörist olarak görünüyor. Ancak, ABD, İngiltere, Türkiye ve Almanya kendisiyle resmen temas kurduklarını kabul ettiler.
Hatta BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Jolani ile Şam’da görüştü.
İngiltere yetkilileri de görüşüp fotoğraf paylaştı.
TÜRKİYE ORTADOĞU’NA KAYBEDEN
Türkiye’nin Ortadoğu’da AK Parti iktidarı döneminde iki büyük operasyonu oldu. Birincisi Mısır’da Müslüman Kardeşlerin yani İhvan’ın iktidara gelme süreci. Hakan Fidan MİT Başkanı olarak süreci doğrudan koordine etti. İhvan’ın İran ile temas kurması fikrinin mucididirler. İhvan, İran ile temas kurunca diğer Arap ülkelerinin hepsinden tepki gördü, para muslukları kısıldı vs.
MİT ve Türk dışişlerinin Müslüman Kardeşler’e Mısır’da verdikleri ne kadar akıl varsa hepsi işi iyice felakete sürükledi ve sonunda Sisi iktidara geldi. Erdoğan “Bu can bu bedende oldukça Sisi ile görüşmem” dedi ama gitti görüştü. Boyun eğdi. Yani Türkiye’nin Mısır operasyonu hüsranla sonuçlandı.
İkinci büyük operasyon denemesi Suriye oldu. Ama şimdi görüyoruz ki Suriye’de herşey İsrail’in güvenliğini sağlamaya döndü. Türkiye’nin kurduğu 10 yıldır finanse ettiği Suriye Geçici Hükümeti oyunun dışına atıldı.
İpler ABD-İngiltere-İsrail’in elinde ama bu ülkeler stratejik olduğu için ipler kendi ellerindeymiş gibi asla davranmazlar. Erdoğan iç politikada kullanmak istediği için Suriye’de her işi kendi yapmış gibi pazarlıyor ama bunun uzun vadede Türkiye’nin başına bela açma ihtimali yüksek.
UKRAYNA’NIN İSTİHBARAT OPERASYONU
Moskova’da nükleer silahlardan sorumlu üst düzey komutan Korgeneral Igor Kirillov’un bombalı bir saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Bir elektrikli scootera yerleştirilen bombayla öldürüldü. Bu Rusya’nın ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Elinde Nükleer gücü var ama Batı karşısında çok kolayca operasyon yiyor.
En iyi koruması gereken Nükleer silahların başındaki general, adresine kadar tespit edilip öldürülebiliyor.
Dolayısıyla Rusya’nın Suriye’de kaybeden tarafta olması çok sürpriz değil.