Erdoğan darbe zemini hazırlıyor

Gezi soruşturması, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili soruşturma, gazetecilere yönelik yurt dışı yasakları ve Halk TV dahil 6 televizyon hakkındaki soruşturma dahil hepsi Erdoğan’ın CHP’ye ve İmamoğlu’na indireceği darbenin ön hazrılğı, zemin hazırlama çalışmaları.

MAKRO CHP STRATEJİSİ

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, MİT, AKP Genel Merkezinde Efgan Ala, Ömer Çelik gibi dar kozmik kadro “Makro CHP Stratejisi” konusunda bir çalışma yaptılar ve devreye sokuldu. Bu çerçevede operasyon önce İmamoğlu’na ardından CHP’ye son halkada da Mansur Yavaş’a yapılacak.

Uyguluyacılar:
Cumhurbaşkanlığı Sarayında İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un altındaki Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesi Başkanlığı. Bu birim kara ve gri propaganda yapmaktan sorumlu bir psikolojik harp merkezi.

İkinci uygulayıcı Yargı.

Üçüncü uygulayıcı: Medya ve Sosyal Medya ekipleri.

ZEMİN HAZIRLAMA

Tayyip Erdoğan geçmişte hedef aldığı tüm grup ve kesimlere darbe indirmeden önce zemin hazırlamıştır.
Çözüm Sürecini yıkmadan önce yaptığı gibi ve Gülen grubuna darbe indireceği zaman yaptığı gibi.

Kürtlerin ve Gülen Grubunun önce gazete ve televizyonlarını hedef aldı. Ya el koydu ya kapattı ya gazetecileri tutukladı.

Şimdi sıra geldi CHP çevresine. Aslında seküler kesim ve CHP hedef olmayacaktı. Çünkü Erdoğan’ın istediği çizgideydiler. Ama Kemal Kılıçdaroğlu’nun merkezden oy alabilecek İmamoğlu ve Yavaş gibi isimleri partiye çekmesi sonucu CHP kazanabilecek iki adaya sahip olunca iş değişti. Erdoğan için artık CHP de hedef haline geldi.

GEZİ SORUŞTURMASI

İlk olarak Gezi soruşturmasıyla seküler kesime korku salındı. Halka sakın İmamoğlu için sokağa çıkma mesajıydı bu.
İmamoğlu’na destek verebilecek olası sanatçılar yapımcı Ayşe Barım’ın Gezi Soruşturmasında tutuklanmasıyla susturuldu.

Ardından Gezi soruşturması Halk TV, Fox TV, Kanal D, Cem TV, Flash TV ve Samanyolu Haber’e yönelik genişletilerek medya kurumları da Anayasal Düzene Aykırı suçlardan yargılanma potasına sokuldu.

MEDYA OPERASYONLARI

Darbe zemini oluşturmana çerçevesinde tek tek güçlü gazetecileri korkutmak da planın parçasıydı. Bu çerçevede İmamoğlu’na yakın gazetecilere yurtdışına çıkış yasağı konuldu. Çünkü Erdoğan geçmişten ders almıştı. Gazeteciler baskı nedeniyle yurtdışına çıkınca etkili mecralar kurabiliyorlar.

X’ten yurtdışından yayın yapan gazetecilerin hesaplarını X ile temas kurularak Türkiye’de engelli hale getirdiler. Böylece İmamoğlu’nun uğrayacağı haksızlığı duyurma ihtimali iyice kısıtlanmış oldu.

Youtube ve Facebook benim gibi sürgün gazetecileri görünmez yaptı. Anca VPN ile ulaşılabilir hale getirdi. Böylece gazeteciler hem görünmez hale getirildi hem de susturuldular.

KORKUTMA

Gazetecileri yargı sopasının dışında tehdit etmek için Rasim Ozan Kütahyalı gibi isimler devreye sokuldu. Kütahyalı sürekli olarak güçlü ve çok izlenen gazetecileri “tutuklanabilirsiniz, sakın kırmızı çizgileri aşmayın” diye tehdit etmeye başladı.

İTİBARSIZLAŞTIRMA

Bununla eş zamanlı esas olarak hedef alınan kişi yani Ekrem İmamoğlu itibarsızlaştırılmaya başlandı. Etrafındaki insanları gözaltına alarak bunlar hırsız bunlar yolsuz algısını oturtuyor.

Diploma davası, kamu personeline hakaret davası vs vs ile İmamoğlu’nu hem itibarsızlaştırıyor hem de sürekli ifadeye çağırarak dokunulur biri haline getiriyor.

YANLIZLAŞTIRMA

İmamoğlu arkasındaki medya gücünü kaybettikten sonra sıra CHP’nin de İmamoğlu’nu yalnız bırakmasına gelecek.

CHP kongresi hakkındaki dava, CHP’nin içini çorbaya çevirecek şekle dönüştürecek. CHP tartışmalardan uzak kalmak için İmamoğlu’nun arkasından çekilecek. Hesap bu.

SIRA MANSUR YAVAŞ’A GELECEK

İmamoğlu ve CHP operasyonundan sonra sıra Mansur Yavaş’a gelecek. Yavaş’ın Belediyedeki bürokratlarının çoğu ülkücü ve yolsuzluk olmaması mümkün değil. Önce bu konular gündeme getirilecek. Yavaş’ın ta Beypazarı Belediye Başkanı olduğu günlere gidillecek. İmamoğlu hakkında uydurulan yalanların katmerlileri Yavaş için de uydurulup piyasaya salınacak.

Bu arada Saray’ın İmamoğlu ve CHP planı/darbesi tamamlanana kadar muhalefet “İmamoğlu olmazsa Yavaş var” hikayesiyle uyutuluyor.

ROK, “devletin b planı Mansur Yavaş” diyerek muhalifleri uyutuyor. Oysa bu planın içerisinde İmamoğlu da CHP de Yavaş da var.

Herşeyi engellemek hala mümkün ama muhalefete çok iş düşüyor.