Recent Posts

Çanlar Acun Ilıcalı için çalıyor

Acun Ilıcalı hakkında yasadışı bahis soruşturması açıldı. Ilıcalı hükümetle bu kadar güçlü ilişkilere sahipken neden hedef oldu. Acun’un etrafındaki

PAYLAŞ:

Acun Ilıcalı hakkında yasadışı bahis soruşturması açıldı. Ilıcalı hükümetle bu kadar güçlü ilişkilere sahipken neden hedef oldu. Acun’un etrafındaki çete, ekonomik zorlukları nedeniyle girdiği kirli ilişkiler ve etrafındaki tehlikeli isimler…

Acun Ilıcalı’nın haklarını satın aldığı maçlar çok kolay biçimde illegal olarak yayınlanıyor. Exxen’in yazılımı üzerinden alınan uçların üzerine illegal kumar sitelerinin sanal reklamları bindiriliyor ve aslında sahada olmayan reklamlar, illegal yayın platformları üzerinden onlarca yasadışı bahis sitesi reklamıyla yayınlanıyor.

İlginç biçimde Acun’un Exxen medyası bu yayınları engellemek için kılını kıpırdatmıyor. Acun zaman zaman açıklama yapsa da fiiliyatta bir adım atılmıyor. Bu konuyu “Acun bunu yapma” diye uyarı içeren bir videoda dile getirmiştim.

Ancak durum Acun Ilıcalı için oldukça karmaşık bir hale gelmiş ve Acun’un etrafı hayli sarılmış.

ACUN ILICALI’NIN AĞINA DÜŞTÜĞÜ İSTANBUL ŞEBEKESİ

İstanbul’da içinde yargı mensupları, savcılar, emniyet mensupları, işadamları, kullandıkları basın mensupları ile dört dörtlük bir çete var.

Bu çetenin en kilit ismi İstanbul Başsavcısı Şaban Yılmaz’dı. Erdoğan geçtiğimiz ay ani bir kararla Şaban Yılmaz’ı görevden alarak yerine “Erdoğan’ın kılıcı” olarak bilinen Akın Gürlek’i atadı.

Bu çetenin en kilit isimleri: Erdoğan’ın eski avukatları Ahmet Özel, Mustafa Doğan İnal, Şaban Yılmaz, Bekir Altun, Organizeden sorulu başsavcıvekili Mehmet Yılmaz, Cemal Kalyoncu, Adnan Çebi, Metin Güneş ve damadı Yiğit Doğan Çelik ve İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş’tı.

Merkez üsleri Çağlayan Adliyesiydi. Ek binada yer alan İcra Daireleri dahil eşine az rastlanır bir suç tezgahı kurulmuştu.

Yüklü hesapları olan, ya da zayıf noktası olan işadamlarına yargı ve polis gücü kullanılarak tezgahlar kuruluyor, avukatlar devreye girip icra süreçlerini hızlandırıyor, kontrol altındaki İcra Dairesi çeteyle çalışıyor ve malları devralmak için işadamları hazırda bekliyor, süreçte yıpratıcı güç olarak da kontrol altındaki medya mensupları kullanılıyor.

İcra Daireleri kontrollerinde olduğu için işadamlarına yapılan tebligatlarda adres ve zaman oyunlarıyla zamanında itiraz edilmediği için işadamlarının kesinleşmiş icra ile karşı karşıya kalması en küçük oyunlarından.

Sıkıştırılan işadamlarından alınan belli yüzdelik hisseler, yüzde 10 bile olsa gerisi çorap söküğü geliyor ve ekip çökmeyi dört dörtlük olarak tamamlıyor. Akdağ Madencilik bu çetenin kurbanlarından sadece biri.

ERDOĞAN’DAN HABERSİZ ÇÖKMELER

Ancak Erdoğan geçtiğimiz günlerde ilginç bir adım attı. Önce yıllardır avukatlığını yürüten Ahmet Özel’i ardından Mustafa Doğan İnal’ı uzaklaştırdı. Özel’in Dubai’de yüklü miktarda malvarlığı aldığını, ve kaçmaya hazırlandığını daha önceki videomda anlatmıştım. Aynı stratejiyi Mustafa Doğan İnal da takip ediyor.

Erdoğan’ın avukatlara yönelik bu hamlesini İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı hamlesi izledi. Şaban Yılmaz görevden alınarak yerine Erdoğan’ın en güvendiği adamlarından Akın Gürlek Başsavcı olarak atandı.

Ardından bu çetenin kalesi olarak bilinen 14. İcra Dairesinden başlayarak sessizce tutuklamalar başladı. 14 İcradan şuanda 4 kişi tutuklandı ve Ümraniye cezaevinde yatıyorlar. Olay çok ses çıkarmasın diye Müdür Fatih Yıldırım önce Ağrı’ya sürüldü, tutuklama İstanbul’da olmasın diye ama gittiği gün tutuklandı. Evinde 10 kilo altın bulundu.

Çete bütün büyük dosyaları 14. İcra Dairesine düşürerek işe başlıyordu. Tebligat GÖNDERMEMEKTEN tutun da akla gelmeyecek numaralar yapıp milletin canına ot tıkadılar. Şu anda o dairedeki birbirinden büyük dosyalar incelemeye alındı sorgulamayı bizzat Ankara’dan bir ekip yapıyor ve icra çalışanları sürekli olarak sorgulanıyor. Olay basından gizlense de tüm süreç Şaban Yılmaz döneminde yapıldı o zaman Mustafa Doğan İnal her gün başsavcının odasında tavla oynuyordu. Şuan Adliyeye korkudan gelemez durumda. Mustafa Doğan İnal’ın 21 Ekim’den beri X’te olmaması da hayli ilginç.

MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU VE ACUN ILICALI

Bu süreçte en büyük çarpmayı yapanlardan biri eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu idi. Kardeşleriyle birlikte işadamlarına bu İstanbul ekibiyle çökme işini o kadar abarttı ki sonunda Erdoğan onun da ipini çekti.

Bu noktada bu çetenin Acun Ilıcalı’nın etrafını sarma süreci başlıyor. Çavuşoğlu, uzun süre Acun Ilıcalı’ya ilgi gösterdi. Hatta Dominik Cumhuriyetine giderek Survivor’un finaline bile katıldı. Kardeşleri Dominik operasyonlarında Acun Ilıcalı ile ortak iş yapmaya da başladılar. Burada bir otel inşa ettikleri söyleniyor.

ACUN’UN TARAF OLMASI VE AZİZ YILDIRIM’IN PİMİNİ ÇEKTİĞİ BOMBA

Aziz Yıldırım, Fenerbahçe Kongre sürecinde Acun Ilıcalı ile karşı karşıya geldi. “Gerizekalı” gibi nitelemelerle Acun’a yüklenmenin yanında Dominik Cumhuriyetinde dönen dolaplardan bahsetti. Hatta Ilıcalı’nın Gülen Cemaatinden bazı insanlara Dominik Cumhuriyeti pasaportu çıkarttığını söyledi. Acun bunları yalanladı ancak Yıldırım, Dominik’te dönen bazı şeyler olduğunu ve bunları açıklayacağına yönelik imalarla başka konulara atıf yaptı.

Aslında Acun Ilıcalı, taraf olmayı hiç sevmeyen toplumun her kesimine yakın gelebilecek, Apolitik bir çizgi belirlemişti kariyeri boyunca. Fenerbahçe seçimlerinde Ali Koç’tan yana bu derece taraf olması, tıpkı Trump’a seçimi kazandıran Elon Musk gibi tüm medya gücünü seferber ederek kendini riske atması, aynı zamanda da hedef haline gelmesi, hem Yıldırım, hem Galatasaray hem de spor gazetecileri ile karşı karşıya gelmesi oldukça garipti.

Hayatı boyunca apolitik ve rengini belli etmeyen Acun’daki bu radikal değişimin bir sırrı olmalıydı.

İşte bu noktada Acun’u da ilgilendiren savcılık aşamasında olan, kısmen Aziz Yıldırım’ı da kapsamına alacak bir dosyadan bahsediliyor. Aziz Yıldırım, dava açılmak istenen taraf olmasına rağmen konuyu köpürtmeyi seçiyor.

ACUN’UN GÜVENDİĞİ KART VE AÇTIĞI YENİ KART

Acun Ilıcalı’nın finansal olarak bir çıkmazın içerisine girdiği, bu sebeple bazı yasal olmayan işlere bulaştığı, bu süreçte de kendisine garanti olarak Mevlüt Çavuşoğlu’nu gördüğü kulislerdeki temel bilgi. Çavuşoğlu ile Acun arasında pandemide Türk vatandaşlarının Acun’un uçağıyla getirilmesi gibi karşılıklı reklamsal hamleler herkesin malumuydu.

Ancak Çavuşoğlu’nun aniden Erdoğan tarafından kızağa çekilmesi Acun’u korumasız bıraktı.

Fenerbahçe’nin koruma şemsiyesine girmek bu açıdan Acun için iyi bir hamleydi ama iddiaya göre Acun’un aynı zamanda Ali Koç’tan aldığı 20 milyon dolarlık bir kredi var.

OKTAY ERCAN VE YASADIŞI BAHİS İLİŞKİLERİ

Burada ismi ortaya atılan isimlerden biri de Oktay Ercan. Oldukça ilginç bir kişilik. Acun Ilıcalı gibi Avrupa’da futbol takımlarına ilgisi var. Boluspor’u şirketleştirip mülküyetine geçirme çabasıyla gündeme gelen Oktay Ercan, Belçika’da Westerlo kulübünü satın aldı.

Ancak asıl ünü silah tüccarlığında. Afrika’nın Sudan gibi iç savaşların eksik olmadığı karanlık ülkelerindeki silah baronlarından biri.

Acun Ilıcalı’nın reklamını yapıp kamuoyunun gündemine “yardım kampanyaları” ile soktuğu isimlerden biri. Deprem sonrası “omuz omuza” kampanyasında Westerlo Başkan Yardımcısı Hasan Çetinkaya, programı arayıp 7 milyon TL bağışlaladıklarını söylemiş, Acun Ilıcalı ise “Başkan Oktay Ercan’ın ne kadar bonkör olduğunu biliyorum onun adına 10 milyona yuvarlıyorum” diyerek Ercan’ın reklamını yapmıştı. O para geldi mi bilinmez ama biz devam edelim.
https://x.com/futbolarena/status/1631006805022199809

Bana ulaşan bilgilere göre, Oktay Ercan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilgisi dahilinde Afrika ülkelerinde silah ve enerji işlerinde faaliyet göstermiş. Futbol dünyasına ilgisi ise Sedat Peker’in eski manevi oğlu Olgun Aydın(Peker) ile tanışmasının ardından başlamış. İkili birlikte takım satın alıyor ardından Ercan yola tek başına devam ediyor.

AVRUPADA SATIN ALINAN KULÜPLER YASADIŞI KUMAR PARASINI AKLAMAK İÇİN

Oktay Ercan’ı Acun Ilıcalı ile tanıştıran da yine Olgun Aydın.
Olgun Aydın, yasadışı kumar sektörünün içerisinden gelen, hatta futbolda şike olaylarına ismi bolca karışan bir isim. Acun’un yasadışı kumar sektörüne bulaşması da muhtemelen bu kontakla başlıyor.

Yasadışı kumar sektöründeki paranın aklanması, Avrupa ülkelerinde dolaşıma sokulması için futbol kulüpleri oldukça kritik rolde. Olgun Aydın, Oktay Ercan ve Acun Ilıcalı’nın Avrupa’daki futbol kulüplerine ani ilgisinin arka planında bu oluk oluk akan paranın izlerini aramak gerekiyor.

Türkiye’de ve Avrupa’da futbol kulüpleri satın alındıktan sonra maçlar sürekli olarak tüm biletler ya da tüme yakın biletler satılmış gösteriliyor. Böylece yasadışı bet sektörünün elindeki sistem dışı para sisteme sokuluyor. Külüp sahipleri bunu yüzde 8 komisyonla yapıyorlar. Bahis sektöründen bir kaynağım, böylelikle Avrupa’da bir futbol kulübü alan 1-1.5 senede maliyetini çıkarıp kara geçiyor. Üstelik futbol kulübü sahibi olarak devlet yetkilileri ve siyasetçilerle görüşebilme ayrıcalığını da elde ediyor şeklinde konuştu. Kaynağım Avrupa’da satın alınan bir kulüple her maçta 2 milyon Euronun temizlendiğini ve sisteme sokulabildiğini belirtiyor.

Acun Ilıcalı, Oktay Ercan, Fevzi İlhanlı gibi isimlerin aniden Avrupa’da kulüp satın alma arzusu da buradan geliyor. Geçmişte Halil Falyalı da İngiltere’de Fulham kulübünü satın almak için girişimlerde bulunmuştu.

Bu birkaç yıldır devam eden bir kolay para kazanma sistemi ve şuan halen aktif görülüyor.

ACUN ILICALI KUMAR BARONLARIYLA TEMASA GEÇTİ

Acun’un bir başka teması da en büyük kumar baronlarından Veysel Şahin ve kardeşi Murat Şahin’le olan ilişkileri. Hatırlarsanız Suvivor finalleri Kıbrıs’ta yapılıyordu.

Acun, yanlış hesaplamalar ve çöken alt yapı nedeniyle ettiği zararlar nedeniyle yayın haklarını satın aldığı futbol maçlarından büyük zararlar etmeye başladı ve zorluk içindeki Acun Medyayı iyice zora soktu.

Yasadışı kumardan gelen kolay para kartına da bu sebeple denize düşen yılana sarılır misali sarıldı.

Yayınladığı maçlarda yayın ucunu yasadışı bahisçilere verdi. Bunlar kendi platformlarından maçları kaliteli biçimde yayınlamaya başladılar. Saha kenarlarına ve tribünlere sanal reklamlar bindirildi. O kadar çok reklam koyuyorlar ki tribünler görünmüyor bile.

Normalde Acun Medya, copyright hakları konusunda çok hassas. Survivor’dan kısa bir görüntü yayınlayan web sitelerine bile telif atıp videoyu kaldırtırken, kaçak maç yayınları konusunda Acun kılını kıpırdatmadı. Sadece etkisiz birkaç demeçle yetindi.

Kaçak yayınlara yol veren Acun, bu sayede yasadışı kumar pastasından pay almaya başladı. Ancak bu girdiği dünya onun ayakta kalabileceği bir dünya değil.

ACUN KURTULMAYA ÇALIŞTIKÇA İÇERİ ÇEKİYORLAR

Acun Ilıcalı agresif büyüme ve şirketi profesyonelleştirememe gibi bir dizi hatalar yaptı. Medya patronu olmasına rağmen Survivor’u kendi sunmaya devam etmesi gibi oldukça garip durumlardı bunlar.

Dominik’te diğer işlerini ve Survivor’ı halletmek için yaklaşık 1000 kişi çalıştırıyordu. Yurt dışında döviz ödeyerek çok büyük rakam bu. Şuan bu çalışanların sayısını azaltsa da toparlanamıyor.

Acun’un yanında güvendiği Esat gibi dostları ve yakın çevresi lüks yaşama boğulmuş durumda. İpin ucu hayli kaçmış. Televizyonlarında dönen dolaplardan çoğunlukla haberi olmuyor. İşlerini Ebru diye bir kızla yönetmeye çalışıyor ve giderek daha bozulan şirket yapıları ve finansal türbülansa düşüyor.

Survivor’un Yunanistan haklarını satın alan Acun Ilıcalı, ilk sezonda ilgi görse de sonrasında reytingi çakılan projeden başarısız olarak büyük zarar etti ve battı.

Hesabını bilmeden yapılan harcamalar, yıllardır ödenmemiş yüklü vergi borçları, üstüne Exxen gibi Netflix’e rakip olmaya çalıştığı ve büyük para yatırdığı bir porejede yayını bile insanlara çökmeden ulaştıramaması işin tuzu biberi oldu.

Bolulu Silah Tüccarı Oktay Ercan’dan aldığı yaklaşık 26 milyon dolar parayı Şampiyonlar Ligi’nin yayın haklarını satın almak için harcaması da büyük bir kırılma. Bu para, yayın hakkını elinde bulunduran Sadettin Saran’a gitti. Aslında Saran da Acun’un bu yayını mevcut altyapısıyla veremeyeceğini biliyordu. Sonunda Acun beceremedi ve yayın hakkı TRT’ye gitti.

ACI REÇETE ALİ KOÇ

Acun Ilıcalı, şuan Exxen dahil pekçok yatırımını satacak işadamı arıyor. Ancak Türkiye’nin mevcut şartlarında satması çok zor. Bu sepeple Ali Koç’a yaklaştı. Ali Koç’un sağladığı iddialara gör 20 milyon dolar kredi ile rahat nefes alsa da bunun acı reçetesi oldu.

Acun, Ali Koç’a Aziz Yıldırım karşısında başkanlığı kazandırmak için bütün benliğini ortaya koymak, kendisini hedef durumuna düşürmek zorunda kaldı. Ancak Fenerbahçe’de de işler iyiye gitmiyor.

TERKEDEN TERKEDENE

Acun’un bozulan ilişkileri sonrası Rıdvan Dilmen başta olmak üzere yavaş yavaş herkes etrafından uzaklaşmaya başladı. Oktay Ercan, borcunun ödenmesi için Acun Ilıcalı’yı sıkıştırıyor.

Olgun Aydın ve Oktay Ercan farklı yöntemlerle Acun’un etrafını sararken hem paralarını tahsil etmeyi hem de Acun’un elindeki Slovenya 1. Lig takımlarından Maribor’un yüzde 74’lük hissesini almayı planlıyorlar.

Aziz Yıldırım’ın da bu konudan bilgisi olduğu için sürekli olarak “Göreceksiniz Acun’un sonunu” cümlesini kuruyor olabilir.

Acun’un bilmediği ise Oktay Ercan ile Aziz Yıldırım’ın çok iyi tanıştıkları. Acun Ilıcalı’nın işin bu tarafını kaçırıp Aziz Yıldırım’a yürümesi en büyük hatası oldu. Aziz Yıldırım, Oktay Ercan’ı dürttüyse buna hiç şaşırmamak lazım. Yıldırım’ın yönetim dehasına uyan bir hamle olur. Aziz Yıldırım, kulağı çok delik biri olduğu için bütün işleri perde arkasından takip eden sessiz, derin ve kinci bir kişilik.

ACUN ILICALI HERŞEYİNİ KAYBEDEBİLİR

Acun Ilıcalı, kontrülsüz hamleler, ne yaparsam tutuyor anlayışı, profesyonelleştiremediği şirket yapısıyla ekonomik darboğaza girdi ama bunu aşmak için en büyük hatayı yapıp kolay paraya kaçtı. Kolay para getirenler, kanını iliğini sömürene kadar bırakmazlar hedeflerini. Şuan Acun bu isimler tarafından çevrelenmiş, olmayacak işlere sürüklenmiş vaziyette. Herşeyini kaybedebilir.

Bu sebeple Acun Ilıcalı, şuan Ali Koç otur dese oturmak, kalk dese kalkmak durumunda. Başka şansı yok.

PAYLAŞ:

Yurum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir