Recent Posts

3 Milyar Dolarlık Kokain Yakalattılar

Tombul Jos lakaplı Hollandalı Uyuşturucu baronu Joseph Johannes Leijdekkers ülkesinde 24 yıl ceza alınca Türkiye’ye kaçıp yerleşmişti. Türkiye’den uyuşturucu

PAYLAŞ:

Tombul Jos lakaplı Hollandalı Uyuşturucu baronu Joseph Johannes Leijdekkers ülkesinde 24 yıl ceza alınca Türkiye’ye kaçıp yerleşmişti. Türkiye’den uyuşturucu imparatorluğunu yönetiyordu. Türkiye’de oturma izni almıştı. Sonra Hollanda’dan belgeler gelince oturma izni iptal edildi. Ancak 10 gün içerisinde Türkiye’yi terketmesi Göç İdaresi Tarafından kendisine bildirildi. Sonra yine Avrupa’nın baskısıyla hakkında kırmızı bülten olduğu hatırlatılarak gözaltına alındı ama kısa sürede serbest bırakıldı ve özel jetiyle Türkiye’yi terketti. Hakkında kırmızı bülten varken neden tutuklanmadığı, özgürce nasıl uçabildiği konusunu ancak rüşvetle çözebildiğini hepimiz biliyoruz.

Uzun süre ortadan kaybolan Tombul Jos, geçtiğimiz günlerde Afrika Ülkesi Sierra Leone’de ortaya çıktı. Devlet başkanının da bulunduğu bir chrismas töreninde kameraya yakalandı. Görüntüde Sierra Leone Cumhurbaşkanı’nın iki sıra gerisinde kızıyla birlikte görülüyordu. Uluslararası basına yansıyan haberlere göre devlet başkanının kızıyla evlenmek üzere.

AFRİKA ROTASI

Tombul Jos ve onun gibi baronlara Türkiye’nin kapısı açıldıktan sonra Türkiye tarihte ilk kez kokain rotasına girdi.

Türkiye üzerinden kokain genel olarak Ortadoğu’ya sevkediliyordu. Ancak Tombul Jos’un Türkiye’den Afrika’ya geçmesiyle birlikte yeni bir rota eklendi.
Türkiye-Afrika-Avrupa rotası.

Karteller uyuşturucuyu önce sorunsuzca Türkiye limanlarına sokuyor. Oradan Türk gemileriyle Afrika’ya taşıyor. Ardından Afrika’dan Avrupa’ya sevkediyorlardı.

9 TON KOKAİN

Fransa Donanması, 10 Ocak’ta Fransa’nın kontrolündeki Martinique Adası açıklarında Türkiye’den Afrika’ya oradan da açık denizlere doğru giden Haliç-Equality
isimli gemiyi durdurdu. Gemide piyasa değeri 3 milyar dolar olan 9 ton kokain yakalandı.

Gemi 12 Kasım 2024’te İstanbul’dan yola çıktı ve 10 Aralık 2024’te Batı Afrika Ülkesi Gine Bissau’ya demir attı. Burası Tombul Jos’un bulunduğu Sierre Leone’ye komşu bir bölgede ve Tombul Jos’un hareket alanında.

Gemi Batı Afrika’ya demir attıktan sonra Türk personel uçakla Türkiye’ye döndü. Geminin Türkiye’deki sahibi Hüseyin Burak Taflı’nın şirketi ATN Denizcilik Haliç isimli geminin 4 Kasım 2024’te Gana Cumhuriyeti vatandaşı bir kişiye ait INTERSHIPPING OIL & BUNKER SUPPLY CO S.A. şirketine satıldığını belirtti.

ÜÇ İSİM: JOS-ALP ÜSTÜN- SİİRTLİ NACİ

Bütün bu 5 ve 10 ton arası son dönemde yakalanan büyük uyuşturucularda üç isim üzerinde duruluyor.

Tombul Jos – Abdullah Alp Üstün (Parmaksız Apo) ve Siirtli Naci

Türkiye’deki diğer küçük gruplar, Daltonlar, Arap Emrah, Zaza Doğan vs bunların hepsi burada alt dağıtıcılar.

Barış Boyun bu çemberin dışında mal temin edebildiği için de bu grubun hedefi haline geldi aynı zamanda.

ACIMASIZLIĞA ÖRNEK: NAİMA JİLLAL

Bu kadın Amsterdam’da uyuşturucu işinde aktif biriydi. Bir anda ortadan kayboldu. Çantası bir depoda bulununca depoyu günlerce kazdı Hollanda polisi.

Aradan zaman geçtikten sonra Dubai’de Ridouan Tahgi isimli bir kişi tutuklandı. Telefonunda Naima Jillal’ın ağır işkence yapılırken görüntüleri çıktı.

Naima Jillal’ın bu uyuşturucu grupları arasında daha yüksek komisyon veren bir gruba geçmek istemesi üzerine Tombul Jos ve ekibi tarafından öldürüldüğünden şüpheleniliyor.

YAKALANDIKÇA DAHA ÇOK SALDIRMALARI LAZIM

Sonuçta 9 ton kokain yakalandı. Bu miktarı tek gemide taşımak büyük risk. Bu riski göze alma sebepleri olmalı.

İspanya polisi başta Avrupa ülkelerinin polis teşkilatları son dönemde sadece Türkiye hareketli gemilerde piyasa değeri 10 milyar dolarlık kokain yakaladı.

Sonuçta bu mal Güney Amerika’dan çıkmış ve parası ödenmiş. Bu para kaybı nedeniyle gruplar daha saldırganlaşıyorlar. Bu parayı çıkarmak için böyle risklere giriyorlar.

Şimdi 3 milyar dolarlık mal daha gitti. Teslimat bekleyen ve parasını ödemiş olanlar var. Dolayısıyla ortalığın daha karışma riski var.

SOKAK ÇATIŞMALARININ TÜRKİYE’YE YANSIMASI

Bu üst gruptaki çatışmaların aşağıya da yansımaları oluyor.
Sadece geçtiğimiz haftadan örnek vereceğim.

22 Ocak’ta  İstanbul Bahçelievler’de bir binanın en üst katına sabah 08’de baskın gerçekleşti. İki kişi vuruldu. 18 yaşındaki Enes Yıldırım hayatını kaybetti.

Olay büyük uyuşturucu grubunun alt dağıtıcısı olan Hamuş Atsız Grubunun bir eve baskın yapıp Daltonlar Grubundan bir kişiyi öldürmesiydi.

Bu saldırıdan 7 saat sonra ikinci bir saldırı oldu. İstanbul Bahçelievler’de seyir halinde giden motosikletteki iki kişiye ateş açıldı.
20 yaşındaki Ahmet C hayatını kaybetti. İkinci kişi yaralandı.

Olay; Bahçelievler’de Hamuş Atsız’ın Casperler çetesinin yaptığı ev baskınında Daltonlar’dan bir kişinin ölmesi üzerine 7 saat sonra Daltonlar seyir halindeki motosikleti tarayarak Hamuş Atsızın 2 adamını vurmasından ibaret.

İNTİKAM ÖLENİ DEĞİL KALANI RAHATLATIR

İntikam öleni değil kalanı rahatlatır kalanı rahat gezdirir rahat para buldurur. Eğer intikam para buldurmasaydı, bunlar kendi aileleri hariç kimsenin intikamını almazlardı.

Bütün mafya gruplarının huyu şudur. Şahsi meselemiz yok arkadaşlarımızın hasımlığını güdüyoruz diye nam yaparlar.
Mafya grubunda parayı elinde tutanın kararlarıyla alt ekip hasımlığa bulaşır öldürülür. Yani arkadaşlarını kendi yüzünden hasımlğa sokar, sonra da sizin yüzünüzden hasımlık yapıyorum deyip karşı tarafla daha çok çatışır. Ama çatışmanın tamamının temeli para/alan kontrolüdür.

Gençler ise “abi intikam alıyor peşinden gidelim” derler.

Garip bir kısır döngü. Öldürülüp intikamlarının alınmasına çok meraklı hale geliyorlar. Peşinden gitme öldürülme intikamın da alınmasın.

ALİ UZUN’UN ALT EKİBİNE OPERASYON

Ali Uzun hakkında yakalama kararı çıkartılmıştı.
İstanbul’da sessizce bir operasyon yapıldı. Öldürülen Halil Ay’ın kardeşi Muhammed Ay dahil pekçok isim gözaltına alındı.
Bunlar Ali Uzun’un alt grubu olarak niteleniyor emniyet tarafından.
Gözaltına alınanlardan Arap Emrah isimli Emrah Sever’in ekibi de gözaltına alındı.

Dosyada iki cinayet var. Gasp, tahsilat, mekan kurşunlama ve uyuşturucu gibi suçlamalar da var.

Cinayetlerden biri iki çete arasındaki çatışma sırasında parkta vurulan 13 yaşındaki Büşra.

Diğeri de Sultangazi’de 70 yaşındaki bir alevi dedesi Kenan Kılıç’ın yine çatışmada arada kalarak öldürülmesi.

ERCAN YILMAZ’IN YAKALANMASI: NE EMNİYET NE MİT

Ercan Yılmaz’ı MİT yakaladı Emniyet yakaladı diye Türkiye’de yaygara kapartılıyor. Özel uçakla Ermenistan’a gittiler vs. Ercan Yılmaz, Ermenistan’a sahte evrakla giriyor. Ama evrağın sahte olduğu anlaşılıyor. Ama hareketlerinden Ermeni polisi Türk ve Türkiye’nin ajanı olabileceğini düşünüyor. Türkiye’ye yazı yazıp “ajanınızı yakaladık” diye bildiriyorlar. Türkiye de ajan değil ülkemizde cinayetle aranıyor diyorlar. Ermenistan başlangıçta inanmıyor ama Interpol parmak izleri eşleşince Türkiye’ye gelip alın diyorlar.

Türkiye ile Ermenistan arasında uçak seferi olmadığı için Emniyet’in özel uçağını gönderiyorlar. O kadar emniyet mensubu da özel uçağa binmek için harç almak için kendilerini yazdırıp gidiyorlar. Sonra da büyük adam yakalamış Öcalan’ı getiren ekip gibi kar maskeleriyle vs poz veriyorlar.

PAYLAŞ:

Yurum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir